Eskiden türküler Çarþamba’yý sel aldý derdi ben de öyle sanýrdým,
Þimdi de Antalya’yý sel aldý dediler ve ben yine buna da inandým,
Ýnanmak zorundaydým, çünkü gözümün önünden akýyordu onlar,
Yine hep derlerdi ki; ‘Aðaç dikmen lazým, akmamasý için sular.’…
Antalya, memleketin güneyi, hem sýcak hem de verimlidir toprak,
Demek ki aðaçlar da sýkça vardýr, akan sularý içinde toplar toprak,
Böyle olduðunu bildiðim için Antalya’yý sel bastýðýna inanamadým,
Zaten ben orayý þimdiye kadar görmedim, kendime inanamadým…
Kendim görmedim, görene de sormadým, Antalya’da aðaç var mý?
Varsa daðýlýmý nasýl, kökleri sularý içine çeker, selden korumaz mý?
Sanýrým o suyu çekecek aðaç bulamadý sel, aktý da aktý, özgürce,
Evi barký da bastý, içindeki insanlar bunca sorumsuzlukla yüzerse…
Yüzmek dedim de aklýma geldi, Antalya’ya yüzmek için gidiyorlar,
Artýk denize gitmek gerekmiyor, sokak aralarýnda bunu yaparlar,
’Antalya’yý sel aldý!’ sözü de tarihe geçer bu uygulamadan sonra,
Bizim için deðiþen yoktur, deniz de olsa yüzdüðümüz sel de olsa…
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.