NEFSİM
Be hey nefsim nedir senden çektiðim?
Beni ateþlere atmak istersin.
Yönümü ararken deliler gibi.
Niye çamurlara itmek istersin?
Ýstersin olayým astýðý astýk.
Baþýnýn altýnda kuþ tüyü yastýk.
Elinin altýnda bal, fýndýk, fýstýk.
Emeksiz, öylece yatmak istersin.
Ýstersin olmayým hayatta hasta.
Çorbamý içeyim hep altýn tasta.
Eller ekmek gözler, sen ise pasta;
Göbeðine göbek katmak istersin.
Helal su var iken fikrinde þarap.
Yutarsýn durmadan her þey olmuþ hap.
Gözün asla doymaz ne yaparsan yap.
Dünyanýn anasýný satmak istersin.
Haramlarla dolup dolup taþarsýn.
Þeytan ile ne de güzel yaþarsýn.
Nerde pislik, sen oraya koþarsýn
Zehiri, zýkkýmý tatmak istersin.
Kalp ve beyin yollarýný kaparsýn.
Her fiili mide için yaparsýn.
Para-pula, maddiyata taparsýn.
Koskoca dünyayý yutmak istersin.
Namaz-niyaz hep bayramdan bayrama.
Zekat ile Haccý sende arama..
Batarsýn, çýkarsýn türlü harama.
Dünyada hep keyif çatmak istersin.
Dinlesende vaaz, öðüt, nasihat.
Yine de yaparsýn türlü kabahat.
Utanmadan ummaktasýn þefaat.
Cennette baþ köþe tutmak istersin...
BÝR TARÝHÝ OLAY ANLATACAÐIM AMA GÜLMEK YASAK, KÜFÜR SERBEST.
I ýh. Bunu öyle kuru kuru anlatamam Senaryo yapmalýyým.
Yýl 1923.
Yer Lozan.
Yer Lozan da Lozan nerede?
Orasýný karýþtýrmayacaksýnýz.
Tabii ki yer Lozan olunca ne yapýlýr? Elbette balýk ekmek yiyecek haliniz yok. Hele de Türk heyeti olarak gitmiþseniz öyle ucuz balýkçý lokantalarýnda ekmek arasý bir þeyler yenmez. Hatta hiç bir þey yenmez. Çünkü çok önemli bir antlaþma yapacaksýnýz.
Ýþte bu Lozan Kentinde yapýlacak olan bir barýþ antlaþmasý var.
Ýyi de kimle yapýlacak bu barýþ antlaþmasý?
Kimle olacak? Yonan Gavuru ve bir de onun Destekçisi olan Ýngiltere ile.
Yonan Gavurunu kim temsil ediyordu? Hah.. Baþpsikopos Makaryos.
Ýngiliz gavurunu kim temsil ediyordu? Durun, þimdi çýkaracam. Hah..Kraliçe Elizabet.
Peki Türk tarafýný?
Türk tarafýný da Ýsmet Paþa.
Ýþte bu üçü ( Evet sadece bu üçü ) Lozan denen yerde oturdular barýþ masasýna. Ülkeleri yanlarýna bir sürü diplomat, akademisyen, bilim adamý ve gazeteci vermiþti ama bunlar ‘Nerde çokluk, orada yokluk’’ Diyerek diðer heyet üyelerini çeþitle cafelere gönderip ‘’Siz gidin okey oynayýn, çayýnýzý kahvenizi için, biz meseleyi hallaederiz’’ Diyerekten onlarý yanlarýndan sepetlediler.
Lozan’da bir kýr kahvesine geldi bu muhteþem üçlü. Kraliçe Elizabet uyanýklýk yapýp hemen masaya oturdu.Ýsmet Paþa Kraliçe Elizabet’e ‘’ Bana ne ya ben de masada oturacam’’ Dediyse de Makaryos ‘’ Sen sandalyede otur bakayým ‘’ Deyince korktu Makaryos’tan hemen gitti bir sandalye çekti altýna.
Elizabet iyi bir karýydý. Parmaðýný Makaryos’a uzatarak seslendi: ‘’ Ulan kefere, yakýp yýktýnýz câným Türkiyeyi. Þimdi sana cezayý kesiyorum: 400 Milyar Dolar savaþ tazminatý ödeyeceksin Türkiye’ye.’’
Makaryosta renk benz attý ‘’Aman Elizabeth. Gözünün yaðýný yiyeyim. Ulan 400 milyar dediðin parayý Onasis’i silkelesek yine çýkaramayýz. Etme eyleme, bu nasýl bir racon?’’ Dedi.
Elizabet ‘’ Bana karþý mý geliyorsun. Valla yolarým seni’’ Diye hiddetle cevap verdi.
E haliyle Yonan gavurunun temsilcisi Makaryos buna itiraz edecek göze sahip deðildi. Çaresiz ödeyecekti 400 Milyar dolarý.
Garip keþiþ içinden ‘’ Ulan dört yüz milyar dolar bu? Elizabet karýsý ya para saymasýný bilmiyor ya da bunlar hep sahte Amerikan dolarý basýp onu kullanýyorlar’’ Diye düþünürken Elizabet Ýsmet Paþa’ya döndü.
‘’ Nasýl sence de uygun mu 400 Milyar savaþ tazminatý?’’
Ýsmet Paþa umursamaz bir tavýrla cevap verdi. ‘’ Ya Elizabet. Sen de amma gaddarmýþsýn ha. Ulan 400 Milyar parayý nasýl ödesin bu Yonan keferesi. Yazýk günah deðil mi adamlara.
Elizabet þaþkýnlýktan donmuþ vaziyetteyken Makaryos ‘’ Oleeeey..Ulan valla adamsýn Ýsmet’’ Diye Ýsmet Paþa’nýn boynuna sarýldý.
Sosyal Medyada Paylaşın:
sami biberoğulları Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.