Zehra...
öyle darbeler iniyor ki yüreðime,
ölümcül saldýrýlar var
harami güruhundan.
unuttum;
dün,
anasýnýn karnýnda kurþunlanan cenini Zehra.
unuttum;
masum çýðlýklarýn pul pul avucuma düþmelerini...
Ahh, Zehra...
Huzur çiçeklerini kim yoldu?
daha dün göðsüme saplanan hançerin
kapkara rengini, bugün bayrak diye
dalgalandýrdýlar gözbebeklerimde.
Ellerim seni çaðýrýr Zehra...
onu çaðýrýr,
bunu çaðýrýr da,
kimse görmez cansýz düþüþünü topraða.
ahh, Zehra...
"Þehit" yazýlarý kazýnýrken mermer taþýna,
Güvercin ürkekliðince topraðýma dokunan
yasinlerin hüznüne belenirim.
Bir ezan duyarým sol böðrümden Zehra...
bir sela gelir yüreðime nurdan ýþýklarla,
gözlerimden okþarlar rahmet dileyerek.
kurþunlar suskun artýk,
taþlar kelepçeli kaldýrýmlarda.
Kin kusmuklarýyla böðüren sýrtlan sürüsü
ve narasý kýrk haramilerin caddelerde.
kim aldý elimden takatimi?
kim susturdu mavzerimi Zehra?
Söyle Zehra;
vatan nerede?
nerede sýrt verdiðim Gabar daðý?
neden gölgesi yok bayraðýmýn üstümde..?
Yükle nefesime bir avuç ateþ
býrak da yanayým..!
yangýn olayým Celali güruhuna..!
Ahh Zehra...
Doðruyu söyle bana;
vurulan ben miyim,
yoksa vatan mý?
k.t.