þehrin tenha köþelerinde sancýlarýma aðýt yakar
yorgun ve sitemkâr bakýþlý sokak lambalarý
kaldýrýmlar yangýn gölü
kaldýrýmlar ölü
düþürür gözlerini küçük bir kýz
k/aðýttan gemilerini yüzdürür
saçlarýnda mavi yapraklý
solmuþ bir kan gülü
/aðaçlar yapraklarýný isteyerek mi döker baba
yoksa yapraklarýn hayýrsýzlýðýndan mýdýr bu terk ediþ/
esrik þiirler dökülür
bu hengamenin tam ortasýnda
avuçlarýma
küstahlýðým üzerimde nedense
hani diyorum
öpsem þimdi eðilip ýslak mýsralarýndan
bir kaç hüzün damlatsam
dudaklarýna þiirlerin
bal sarý
ya da
bir fincan koyu hasret içirsem þekersiz
tadý buruk acý
ayýlýr þahlanýr mý
ve cesaretime eþlik etse yakamozlar
ateþe versek birlikte arþipeli
yaksak k/aðýttan gemileri
soykýrýma uðramýþ bütün ölü aþklar
küsüp topraðýna
yeniden canlanýr mý
arþipel mahþer yeri
arþipel deli
azgýn dalgalarýn kuy(t)usunda
çýðlýk çýðlýða can verir
masum kum taneleri
gökyüzüne astýðým þiirler düþer birer birer
ve söner utançla
cehennemin arsýz alevleri
/gündüz çýrýlçýplaktý oysa
karanlýk onu giydirene kadar/
ah karanlýklar
ah karanlýk yalnýzlýklar
ah o kör olasý ayrýlýklar
kýyama durdu
gergefine ayrýlýk iþleyen gecenin önünde
doðmamýþ güneþ ve bütün yýldýzlar
secdede ayýn alný
pür-ü pak
yanmaksa yanmak
aþksa aþk
iþte o kadar