kuþlarýn kanadýndan
seken gözlerim kahveye bulandý
öylece durdu
adýmlarla geçerken
kahve miydi gözlerin
kývamý sokaklarda sual soluklarken
ah hatýrý kývamýnda kanatlanan kuþ
al beni inci inci dolanan gecenin gerdanýndan
ayyaþ bir gülümseme ile yaslanýrdým þarkýlara
að kýlýfý gibi örtülü
salyalý kelimeler çýrpýnýrdý hanemde
semazenler gibi dönüp dönüp
düþerdi kelebekler
güle, güle dostum der susardým
gelmeni beklerdim
þarkýmý söylerken ben
ayaklarýmda bir deniz
kaldýrýmlarý sulardý
ah’tý soyardým
eþkalim bilinmez
þeytanî vesveseler
alýr satardým
kent pazarýmdý
ruhuna üç tas zemzem
iki melek þahidim
bir yaným yobaz
yeniden uyanýrdým
uykusuz
yol kusuruydum
suçlu kýzarýk yanaklarla ah yazar
kentlere býrakýlan bir azardým
meþguliyetimde gün asar, þer kazar
günah saklardým
suçsuzdum
dað boyunlarýna ip baðlý salýnýrken yar suretleri
en mahzun tuvalleri çalardým
hýrsýz deðildim
yokluk sermayesini sayarken
seni beklerdim
bir sonraki geceye birkaç bakraç yokluk alýrdým
arsýzdým
sýrrýn akýntýlarýna yüzünü döndüðünden beri
atlatýrdý kendiliðimden kendini
silikçe bir harf dudak büzerek "belirt beni" diye baðýrýrdý
suskundum
bilinmeyenleri kýmýldayan yerlerinden yakalayan his
þu mehtabýn mý yoksa aksak bir kaptanýn saðanak hali miydin sen
ýslak soluðumda þuursuzca dolanan yancý
sancýydýn
gülüþleri ardýn sýra askýlýklara astýðýmdan beri üþenir
kahve kývamýna sarýlýr gözlerim
bir meydan muhaberesine dalardým
tenin tarihim olurdu uðruna savaþlar verilen
vurulup düþerdim
sen gelmezdin üþürdüm
diyorum ki
bir yanýna sen
bir yanýna ben düþsem gecenin
akýntýlara versek bütün heyecanlarý
ve ardýna saklansak düþlerin
biraz kýyý kentli olsak
uçurum sancaðý sevdalar gibi
Yarým aðýzlý yardan geçmeler gibi
Sýðdýrýlsak sýð yaþantýlara
küçük yalanlar söyleyip
sýðmasak yaþamlara