dört mevsim aç susuz daðda gezen eþkýya
tek bir kekik yapraðýna rast gelmezken
sen
istanbul’un göbeðinde deðil kekik
atmadýðýn merminin barutunu kokluyorsun...
adamýn kalbinin dört boþluðunda
tek bir akyuvar
duygudan geçmeye yer bulamazken
yutmuþsun sen "ahmet arif’i"
kelimelerini s/a/ý/çýyorsun.
"
oy havar.
sevmiþem.
sana dair.
fitil tutmaz.
yaram derin.
.
.
.
.....
çalýyorsun madam
çalýyorsun...
ve
çaldýðýn duygularý
hoþ hayatýn boþ figüranlarýna satýyorsun...