Efkarlı bir gün

Saçlarým gereðinden ziyade uzamýþtý,
Artýk çalým deðil, aðýrlýk yapmýþtý.
Bir kayýn aðacý dibine çöktüm,
Ulu bir aðaçtý, bana da yeri vardý.
Hava çok sýcak, pesetmez sýcaktý.
Üç beþ kuruþum, birkaç sigaram kalmýþtý.
Sol kulaðýmda sýra yine
Bir yalnýzlýk þarkýsýndaydý,
Galiba amaçsýzdm ya da saçma iþlerim vardý.
Derken bir güzel kýz geldi, sordu dalým var mýydý?
Çok güzeldi ama biraz serseri tavýrlýydý.
Ýki dal efkarým kalmýþtý, birini aldý ve kaçtý,
Ardýndan baktým ama pek sallamadým.
Tuhaftý zaten, benden de ziyade tuhaftý.
Son dalýmý yakmýþtým, gözlerim takýldý,
Bu gelen çok daha güzeldi,gözleri elaydý.
Bu sefer kalbim çarpmaya baþlamýþtý,
Aþk ya da hayranlýk, önemi kalmamýþtý.
Ardýna takýldým, aðaçla vedalaþtým,
Belki bu vedayla bir vuslata yollanmýþtým.
Eteklerini takip ederek, bir dükkana vardým,
Acýkmýþtý, birþeyler yiyecekti, cebimi yokladým.
Doyurmasa da bastýracak param vardý,
O oturdu ben biraz ayakta durakladým.
Bir cesaretle masasýna yaklaþtým.
Gözleri yakut, saçlarý altýndý, anlatýlmazdý.
....

Sosyal Medyada Paylaşın: