sona kalan…...
doðumum anama
yaþamým bana
ölümüm hamallýk
cenaze alayýna…
imam önde
sandýk tepede
cemaat peþinde
önce Ahirete
kim gider
Ahirete önce
ölen gider
imamla cemaat
sona kalýr
sona kalan
dona kalýr…
Suçlular…
bunlarýn kafalarý suçlu,
onlarýn iþine gelmezler,
onlar kaparlar bunlarý,
içeriye týkarlar…
þunlarýn nefisleri suçlu,
onlara zararlarý dokunur,
onlar kaparlar þunlarý,
içeri týkarlar…
bunlarýn bilgelikleri þunlarda,
þunlarýn görgüleri bunlarda olsaydý,
onlarýn efendileri olurlardý;
ama, bir araya gelemezler, getirilmezler.
bir araya gelebildikleri tek yer mahpushanelerdir.
aslýnda bu da bir þeydir, baþlamak için!
þunlar, bunlara karþý eziktirler biraz,
burunlarýndan pek kýl aldýrmazlar.
bunlarýn çalýmlarýndan yanlarýna sokulunmaz,
gene de kalkar,
þunlar için,
þunlarsýz,
kavgalara giriþirler.
baþarýlý olamazlar tabii ki,
asýl güç þunlardadýr!...
Doður Ecitah…
Anne ol Ecitah,
severek doður
oðlumun çocuklarýný
torunlarýmý
süt kokulu bebeklerle
siyah yuvarlak gözleri altýnda
kýrmýzý burunlu
bu yaþlý palyaçoyu
beyaz sakallý bir dede yap…
emekleyerek baþlayacak bu mutluluk,
kýrýp dökerek büyüyecek,
sünnetini olurken aðlamayacak,
ergenlik sivilceleriyle güzelleþecek,
delikanlýlýk taslayacak,
bizi büyüdüðüne hiç inandýramayacak,
belli ki duyacaðým son mutluluk bu olacak…
doðduðu zaman
beni babalaþtýran
sen doðurunca
babalaþtýðýnda
içgüdüsel dürtülerle
kendini bir þey sanacak
onu umursamadan doður sen Ecitah,
yemin ediyorum ki
annelik sana
çok yakýþacak
*
Vasiyet…
Ne olur
Bir kalem
Bir defter
Azýcýk ta ýþýkla
Gömün beni…
Daha
Yazacaklarým var…
Onaltý yaþýndaki sevgili
Þiirlerini
Kürt kýzý Gülbahar
Öykülerini
Beklerler
Sabýrsýzlýkla…
Kurtçuklar
Yiyip
Tüketmeden önce
Etlerimi
Yetiþtirmeliyim
Onlarý
Son
Baskýya…
Gelincikler…
polis coplarýyla kapalý
siyah beyaz sokaklarda
kýrmýzý beyaz bayraklar
açmýþlar gelincikler gibi...
hainler iktidarda
milyonlarca yurtsever
gelincikler açarken
kýzýlayda çaðlayanda
ölü topraðýyla örtülü
karanlýk pencerelerde
kýrmýzý beyaz bayraklar
asmýþlar gelincikler gibi...
ne ABD ne AB
Tam baðýmsýz Türkiye
Ne mutlu Türküm diyene
Türk her zaman her yerde
-STRES
zalim stres yaptýn zulüm
ölüm sesi ding, dang, dong
aðrý, ayýp, sakil özüm,
zalim stres sonun ölüm…
Yalan dünya
— bu dünya yalan dünya,
ölüp gitsem ne fark eder?
göçüp gittiðimde dünyadan,
kim beni merak eder?
*
Güneþ+ben…
sabah olunca
açýyor
þen þakrak kalkýyorum
akþam olunca
batýyor
tepe taklak yatýyorum
BU ÞARKIYI YAZMADIM
güneþi geceyle örttüm, yüzüne bakmasýn diye
dünyayý denize gömdüm, baðrýna basmasýn diye
kaderi zehirle içtim, canýný yakmasýn diye
þarkýný yazmadým baþkalarý duymasýn diye
gözlerimden gözlerine akýttým þarkýyý
þarkýyý yazmadým
yazmadým sen yaz diye
adýný koymadým
koymadým sen koy diye
burada kesiyorum þarkýmý
yazmýyorum
yalnýzca sen bil diye…
yaðmuru rüzgârla kovdum, üstüne yaðmasýn diye
cehennemi korla yaktým, tenine deðmesin diye
yüreðimi söküp verdim ellerine, düþmesin diye
þarkýný yazmadým baþkalarý duymasýn diye…
gözlerimden gözlerine akýttým þarkýyý
þarkýyý yazmadým
yazmadým sen yaz diye
adýný koymadým
koymadým sen koy diye
burada kesiyorum þarkýmý
yazmýyorum
yalnýzca sen bil diye…
*
Aþk bitti…
çok az kaldý, çok az artýk
aþk bitti, iþte baþladý nefret
boþ yere yorma beni
sen yoluna git, beni affet
mabut,
mabet
beþ vakitte ibadet
sen sað ol,
ben selamet...
ben þarkýlar söyleyeyim
sen çýlgýnca
dans et
*
sensiz…
saatler durmuþ zaman geçmiyor
kýrýlmýþ uçurtmam düþüyor sensiz
karaya vurmuþ liman seçmiyor
bu kasvet içinde batarým sensiz
telleri kopmuþ gitarým çalmýyor
bu þarký susuyor giderim sensiz
bu hikâye böyle yaþanýyor
yaþamým yaþantým her aným sensiz
a r t ý k…
annesi geri döndü bebeðim gülüyor
memeyle barýþtý emiyor artýk
gözlerdeki yaþlar sevinç gözyaþý
bu hasret bitti gülerim artýk
sevdamýz bitmemiþ, yürek atýyor
bu hüzün bitti yaþarým artýk…
yüreðim þarap içip kutluyor
yolculuk bitmiþ hancýyým artýk…
ayrýlýk yaþayan karý kocalar
anne babaya hasret çocuklar
ayrýlýklar hepinizi yaralar
kanunen yasaklansýn ayrýlýklar…
masal
her gece ayný masalý anlatacaksýn
yüzüme bakmadan inandýracaksýn
sevmeye hazýrým, dayanacaðým
anlattýðýn masala aldanacaðým…
yalan, sensiz yaþamak masaldan da…
yalanlarýnla hayatýmý dolduracaksýn
olmuyor, olmuyor sensiz olmuyor
aldatsan da alýþtým artýk buna
ne yapsan da yüreðim hiç sýzlamýyor
yalan, sensiz yaþamak masaldan da…
…
gül!...(2)
gözlerinden gönlüme ümit yazdý bakýþlar
ümitler izansýzý lütuf eder baðýþlar
lütuf etmek sana yakýþýr, bana da yakarýþlar
ÇOCUKLUK AÞKI…
Ýçimdeki çocuk ben
Geçirdi beni benden
Arlanmaz yaþlý beden
Küsüyor bilmem neden
Yine çýktý karþýma
Yine kahýr etmeye
Tam kurtuldum derken
Yine ayný atýþma
Küskünüm çocuðuma
Ondan asýk suratým
Müteaddit özlemim
Azapla haykýrmakta
Yine geldi karþýma
Yine azap vermeye
Tam unuttum derken
Yine ayný tartýþma
Giderken yalýn ayak
Yüreðimde duruyor
Býraktýðý korkular
Gelmeyiþim o yüzden…
Yine çýktý karþýma
Yine çocukluk aþkým
Tam kayboldum derken
Yine ayný buluþma
a n n e m…
elliüç’ün bir mart’ýnda,
gecenin tam yarýsýnda,
çaresizliðin ortasýnda,
annem beni doðurmuþ…
yaðsýz, köpüksüz ayran ile,
taþlý, bulgurlu pilav ile,
börekteki don yað ile,
annem beni doyurmuþ…
soluk, eski önlük ile,
yýrtýk, koca pabuç ile,
eksik, kapsýz kitap ile,
annem beni okutmuþ…
oðlum adam oldu diye,
çeyizini dürdü diye,
kýz helal süt emmiþ diye,
annem beni evermiþ…
*
babam...
gözlerinde hüzünün
melek gibi nur yüzün
kulaðýmda her sözün
bir tanesin sen babam...
babam, babam, babam...
yanýmda yoksun babam...
hayat sensiz çok aðýr
kaldýramýyorum babam...
*
izlerinde yüzünün
felek gibi kor hüzün
gerçek idi her sözün
çok özledim ben babam...
babam, babam, babam...
nasihatin öðütün
ayet gibi her sözün
bir tanesin sen babam...
babam, babam, babam...
yanýmda yoksun babam...
hayat sensiz çok aðýr
kaldýramýyorum babam...
babam, babam, babam...
babam, babam, babam...
babam, babam, babam...
*
eþek damda anýrýr...
eþek damda anýrýr
fareleri kaçýrýr
aç kalýnca kediler
eþþeklere saldýrýr
mýrnav diye saldýrýr
týs týs diye saldýrýr
aç kalýnca saldýrýr
saldýrýr da ýsýrýr
etek camda açýlýr
yürekleri hoplatýr
boþ kalýnca deliler
avratlara saldýrýr
nara atýp saldýrýr
avaz avaz baðýrýr
boþ kalýnca saldýrýr
saldýrýr da baðýrýr
elek þamda yapýlýr
emekleri çalýnýr
pas tutunca kevgirler
eleklere kalýnýr
þaka maka
sevdiðim kýz yüz vermiyor
þaka maka naz ediyor…
yüreðim söz dinlemiyor,
yaka paça sürüklüyor…
þýkýr þýkýr dans ediyor keyiften…
açýk saçýk giyiniyor göbekten…
þapur þupur öpüþüyor gýdýktan…
þakacýktan þakýrdýyor afiþten…
*
sevdiðim kýz naz ediyor
þakasý yok direniyor…
þahken þahbaz oldu yürek
þeytan azapta gerekiyor
þakkadak þaplatýyor þamarý…
þaka iken kaka oluyor iþler…
þeytana külahý ters giydiriyor…
þafil köpeðine döndürüyor beni…
aðzýnda bir sakýz,
çakkudu çukkudu çiðniyor
(9/8likþarkýsözü,2006)
nazlý nazlý karýlar...
nazlý nazlý karýlar
benim kadar yalnýzlar
buna raðmen nazlýlar
yanlarýna sokmazlar...
nazlý nazlý karýlar
kör olasý cadýlar
yolumu þaþýrttýlar
þen baþýmý yaktýlar
Öðüt…
kulaklarýn aðzýna gittiðinde
kulak verirler lafýný dinlerler
aðzýn kulaklarýna gittiðinde
kulaðýný çekip tenkit ederler
*
ESKÝÞEHÝR
Eskiþehir, kirli þehir
insanlarý nankör þehir
bulut gibi dumanlarýn
nankörlere olsun zehir…
Eskiþehir, eski þehir
hayatýmý ettin zehir
nankör çýktý sevdalarýn
tüm aþklarý ettim tehir
adýn eski, kendin eski,
sana sevdam senden eski,
býrak yakamý gideyim,
sonra gene dönerim belki…
içim acýyor…
mektup, haber gelmiyor,
kimse selam vermiyor,
derdimi kimse bilmiyor,
hasret bana sevgili oluyor…
içimde gülün kokuyor.
içim acýyor be gülüm,
içim acýyor!
yanýyor yüreðim,
acý çekiyor,
cefa çekiyor,
azap çekiyor,
çile çekiyor…
alev alýyor,
yanýyor yüreðim
yanýp tutuþuyor
hasretin beni,
yakýp yýkýyor,
ciðerim kavruluyor,
daðlanýyor,
dövünüyor,
gamlanýyor gönlüm,
gözlerim gülerken gülmez oluyor,
içleniyor,
hüzünleniyor,
aðlýyor,
inliyor,
hasretim geçmek bilmiyor,
hasret bana sevgili oluyor…
*
hani...
çýlgýnca severdim seni
beni seviyorsun diye
yalancý kandýrdýn beni
bir tek benimsin diye
insanlýk göze geldi
âþýklar söze geldi
kalplerdeki her aþký
sevgililer terk etti.
hani beni çok severdin,
baþka birini sevmezdin,
sensiz yapamam ki derken,
onunla neden evlendin…
sevdalar dize geldi
acýlar geri geldi
þiirlerde her aþký
þairler mi fethetti…
16 YAÞINDAKÝ SEVGÝLÝ…
on altý yaþýndaki sevgilim gelecek meyhaneci,
iki kiþilik kur masamý!
mahzen kokulu olsun þarap,
aþk ve hüsün olsun mayasý.
bir adam bul getir,
vereyim ne ise parasýný;
iki elini gözüne siper edip
baksýn pencerenin buðusundan,
birbirlerine yakýþýyorlar desin…
hangi cehennemdeyse al getir kemancýyý,
bizim için,
gene o eski aþk þarkýsýný çalsýn!
eski ve tombul konsomatriste tembih et,
sevgilimin yanýnda
bana içki ýsmarla yakýþýklý
diye sakýn sýrnaþmasýn…
bugün içkiler benden olsun en iyisi,
herkes þerefime kadeh kaldýrsýn…
bugün ben aþk içeceðim
aþk þiþedeki gibi durmayacak
bir iki yudumda çarpacak
sarhoþ olacaðým
tamtam ritmindeki yürek atýþlarým
sefih efendisine totem dansý yapacak
sarýlacak belinden incecik
usulca sýkacak
onaltý yaþýndaki sevgilim
kollarýný boynuma dolayacak
baþýný göðsüme yaslayacak
bacaklarý bacaklarýma dolanacak
saçlarýný koklayacaðým ihtirassýz
öpeceðim dudaklarýný küçücük öpücüklerle
öylece sýzacaðým
bu hülyadan hiç uyanmayacaðým
hey!
dünya âlem duysun
duy, ey denizlerin tanrýsý
sen de duy aþk canavarý
ve yüreksiz kabir
ve ateþten hiçlik
duyun;
bana gençlik
bana dinçlik veren
yeni doðmuþ bebe gibi tazeciðim
körpeciðim
gizemlim
bal renklim
çirkinim
onaltý yaþýndaki sevgilim gelecek
tam da çiçek pasajý’nýn önünde
nostaljik tramvaydan inip
öyle bir gelecek ki
biliyorum
sýrnaþýk hovardalarla baþým gene belaya girecek
öyle bir kýzý
---öyle hoppa ve oynak, fýrýldak, kaypak
dönek ve civelek, yeltek, fingirdek
ve þiveli, yelli, cilveli ,havai, hercai,serseri
nazlý ve dalgacý
fettan, kýrýtkan, oyunbozan
ve koket
ve deðiþken
tereddütlü, fýrdöndü, ikiyüzlü
sebatsýz, istikrarsýz ve kararsýz
serbest, gelgeç
mütehavvil, mütereddit,
kýrcýktý
öyle bir þuh ve çapkýn kýzý---
istiklal caddesi
tarihinde ilk kez görecek…
sus be meyhaneci
sus
ben de biliyorum
tenimin seðirmesinde
tenimin kýrýþmasýnda gördüðün gibi
güllerin de solduðunu
ben bu yüzden acý çekiyorum zaten
yirmi beþindeki yüreðim
onaltý yaþýndaki sevgiliye
yaþlý bedenimi bu yüzden kurban ediyor
platonik aþklarýn
acý çekmekten baþka bir iþe yaramadýðýný
ben de biliyorum
ama
sus
söyleme bunu
platonik aþklarýn ayýp olduðunu
sakýn söyleme bana
söyleme ki
þu yaþlý bedenim
mevsimleri
gülbahar sansýn...
beni anlayamazsýn sen meyhaneci
bu yürek
bu aþka totem gibi tapýnmazsa yaþamaz
dünyam kararýr
dünya baþýma yýkýlýr
dünya bana küser
dünya ayaklarýmý yüzünden keser
toprak kabul etmez
gökyüzü
denizler
ýrmaklar kabul etmez
kabul etse de
kurtçuklar, yýlanlar
mezarýmda yemeyi kabul etmez
sorgu melekleri sorgulamayý kabul etmez
ruhuma el fatiha okumaz kimse
okusalar da Allah kabul etmez
býrak yaþasýn bu yürek bu aþký
gülbahar mevsiminde
oyunbozanlýk etme
sus meyhaneci
sus!...
SEN…
gözlerim bergüzar
gözlerim muzlim
sen mutat
yüzüm matem,
yüzüm kara bir ten
sen meserret
ellerim iþçi
ellerim gurbet
ellerim ekmek
içim doðumla ölüm arasýnda bir tarikat
içim geceden sunak
sen ölümle doðum asýndaki sýr…
beynim ritim tutmuþ susku
sen ketum bir dil pelesengi…
adýmlarým huzur
adýmlarým erdem
sen kulunç
...
...
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.