bir adam bekleyecek
sirkeci’den gelen treni soðuksu istasyonunda
en pahalý sigarasýný tüttürecek
iki zeytin bir bardak çayla yaptýðý kahvaltýsýnýn ardýnda...
bir kadýn kalkacak yataðýndan
hiç tanýmadýðý bir adamýn kollarýnda
önce parasýný sayacak
salaþ bir otelin
bilmem kaç numaralý odasýnda...
bir kuþ uçacak yuvasýndan
ilk uçuþun ürkekliði kanatlarýnda
kediler bekliyor olacaklar sinsice düþmesini
bir aðacýn arkasýnda...
yaðmur sularý karýþacak göz yaþlarýna
eyüp sultan’ýn paslý bir mazgal kapaðýnda
bir adam yatýyor olacak
öncekiler gibi musalla taþlarýnda...
ayasofya sultanahmed’i seyredecek
þarapçýlar
çoktan uyanmýþ olacaklar
ecnebi sesleri ile soðuk banklarýnda...
turgut reis kalkýþ verecek üsküdar’a
kýz kulesini alýrken sancaðýna
martýlar kalkacak denizden
çýkardýðý seslerle çarklarýnda...
taþ kýzaktan çekiç sesleri gelecek
demiri ezmeye çalýþacak iþçiler
paslý tozlarýnda incecik kollarýyla
yirmi dört vardiyasý çoktan bitmiþ olacak
uykusuz gözlerin mahmurluðunda...
boðaz sisli olacak
kýlavuzsuz geçecek koca koca þilepler
bir tek yalýlar korkacak
birde yüz yýllýk çýnarlar
sosyete barlarýnýn arasýnda...
gitmiþ olacaðým istanbul’dan
istanbul’u býrakýp kendine...