Ýlk önce ellerine, vuruldum ben son gece
El ayan dolunaydý; ince parmaklar ýþýk
Karanlýk odalarda, bir menora bu gence
Kolundaki altýnlar, beyaz tenine çok þýk
Âh o sýcak ellerin, þu ruhumu okþadý
Sarýp da sarmaladý benliðimi tül gibi
Ýlk defa bir cenneti avucunda yaþadý
Gül aðacýnda güle âþýk bir bülbül gibi
Kýrmýzý týrnaklarýn, güldeki hâr misâli
Yaprak yaprak açýyor ellerinin ucunda
Hâk ile yeksân oldu hayâlde gül timsâli
Ellerinin nakþý var sultanýn sorgucunda
Bembeyaz iki elin bana bir çift kanattýr
Aþýr bana sevgilim! O karlý Kâf Daðýný
Elindeki çizgiler, gerçek eser-i sanattýr
Kâinata deðiþmem bir serçe parmaðýný
Ellerin dalda üzüm gibi salkým salkýmdýr
Parmaklarýn hep düþtü aðzýma tâne tâne
Âh o beyaz ellerin! Yüzünle bir takýmdýr
Bir Güneþ tutulmasý kadar seyri þahâne
Soner ÇAÐATAY (15:12) 8 Temmuz 2011 / Wuppertal / Almanya
ÂH O ELLERÝN / 3
Ýlk önce ellerine, vuruldum ben son gece
El ayan bir dolunay; ince parmaklar ýþýk
Karanlýk odalarda, bir menora bu gence
Kolundaki altýnlar, beyaz tenine çok þýk
Açýklama:
Bu kýtada sevgilimin el içi / ayasý bir dolunaya benzetiliyor. Ýnce ve beyaz parmaklarý da dolunaydan çýkan ýþýk hüzmelerine...
Karanlýk odalar da, dolunay gibi el, âþýk gence bir MENORA gibidir. Menora, Yahidilerde kutsal bir mumluktu / þamdanlýktýr. Bu mumluk / þamdan altýndan yapýlmýþtýr ve üzerinde yedi tane mum koyacak yer vardýr. Son mýsrada, sevgilinin kolundaki altýnlar bu Menoranýn altýn maddesine iþaret ediyor. Yani taktýðý altýn süs eþyasý- bir nevi- Menora gibi eli taþýyan mumluðun / þamdanýn neden yapýldýðýný gösteriyor.
Âh o sýcak ellerin, þu ruhumu okþadý
Sarýp da sarmaladý benliðimi tül gibi
Ýlk defa bir cenneti avucunda yaþadý
Gül aðacýnda güle âþýk bir bülbül gibi
Kýrmýzý týrnaklarýn, güldeki hâr misâli
Yaprak yaprak açýyor ellerinin ucunda
Hâk ile yeksân oldu hayâlde gül timsâli
Ellerinin nakþý var sultanýn sorgucunda
Açýklama: Gülün hârý / dikeni tam siyah deðildir. Koyu kýrmýzýya yakýndýr; eðer kurumamýþsa. Günümüzde kadýnlar, týrnaklarýný kýrmýzý oje ile boyuyorlar. Bu noktada kýrmýzý renge boyanmýþ týrnaklarý GÜLÜN dikenine benzetildi. Zaten uzun ve sivridir týrnaklarý sevgilinin. (Günümüz kadýn tezyin telakkisine göre). Âþýkýn gözünde bu týrnaklar yaprak yaprak açarak GÜLE dönüþüyor. Gözünde öyle güzel görünüyorki, herkesin hayâlindeki o muhteþem GÜL þekli ve tasavvuru yerle bir oluyor. Yani hayâldeki gülün güzelliðini, sevgilin elindeki güzellik yerle bir ediyor. Zira sevgilinin eli, GÜLDEN daha güzeldir. Öyleki herkes bu beyaz ELE / GÜLE hayrandýr. Sultan -ki burada âþýktýr- baþýna taktýðý sorgucunda gülden güzel bu ELÝN nakþedilmesini istiyor.
Bembeyaz iki elin bana bir çift kanattýr
Aþýr bana sevgilim! O karlý Kâf Daðýný
Elindeki çizgiler, gerçek eser-i sanattýr
Kâinata deðiþmem bir serçe parmaðýný
Ellerin dalda üzüm gibi salkým salkýmdýr
Parmaklarýn hep düþtü aðzýma tâne tâne
Âh o beyaz ellerin! Yüzünle bir takýmdýr
Bir Güneþ tutulmasý kadar seyri þahâne
Burada sevgilinin baþý sarý saçlý olduðu için Güneþe; eli de Aya benzetiliyor. Elini / Ayý yüzüne dayadýðýnda, yüzün bir kýsmýný örtüyor. Zira Güneþ tutulmasý, Ay’ýn yörünge hareketi sýrasýnda Dünya ile Güneþ arasýna girmesi ve dolayýsýyla Ay’ýn Güneþ’i kýsmen ya da tümüyle örtmesi sonucunda gözlemlenen doða olayýdýr.
Burada Dünya kimdir sorulursa, o da sevgilinin yüzüne bakan sevgilidir. El maþukun yüzü / baþý ile
Âþýkýn arasýna girmiþtir. Genel olarak sevgili otururken elini yüzüne dayar.