Bir Makinistin Hayali
Hicaz Demiryolu kadar uzundur yaşam
İzmit Tren Garı kadar da materyalist
Ütopik faaliyetleri çerçeveleyip sakin
Sıvaları dökülmüş duvara kondurmalı ani
Demir yığını yola çıkıyor bak gözlüğünle
Yalnızlığımı giydim yine üstüme düğmesiz
Arkada bıraktıklarım hafızamda loş
Lojistikten anlamam
Yorar beynimi hoş
Ve bedenleri taşırım istasyonlara görsen
Aşık, sapık, hasta ve bencil
Hatta gaspçı, ateist derler takiye
Sormak istesem de soramam hiç
Bu yolculuk neden, niye ?
Aynı yöne gitsekte trendekilerle kafiyesiz
Farklıdır hislerimizin yoğunluğu şüphesiz
Benim için demirendir hayatın parçaları
Oturduğum koltuktan tuttuğum ojeli el
Seviştiğim kısa saçlı kadın dahil
Gözümü kapadığımda Arap alfabesi ile
Yazılmış istasyon tabelasıyla öpüşen
Mavi treni görürüm gülümseyerek
Yolcuları ise bilmem ne alemde
Belki hasret doludur her biri
Belki kan ağlar durmadan içleri
Vaciptir belki bir kızı hayvanca arzulamaları
İstasyona yaklaşıyoruz susmalıyım güçsüz
Hazırlık sesleri geliyor sönük kompartumandan
İnmek için can atan piç çocuklar
Şekerlenmiş yapışkan elleriyle tutarlar demirleri
Kızamam Onlara
Çalarım düdüğü hırsımdan sonuna kadar
Onlara eğlence gelir dumanı üstünde
Kirletmesinler vagonumu istemem
İşte bu mazoşist ben
Bunca labirent karmaşası içinde
Yine de seni düşünmeyi unutmam
Unutamam.
Eve dönüşümü bir gece
Çamurlu ayaklarımla
Ve elimde bir demet kondüktör ile
Hayal ederim.
Biz buna Haydarpaşa literatüründe
Bir makinistin hayali diyoruz
Arz ederim güzelim.
ARDA KESKİNKILIÇ
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.