eski köy masalýnýn tarlasýnda tek harmana sarýlýp hicranýn alev toplarýna meydan okudum yâr görmedin mi sendeyim
ben ki ey avuç içlerinde sevda çiçeklerin bile kýskandýðý ter oldum teninde
ey bir soluðunda Ýsmail’in ayaðýyla deþtiði zemzemim oldum cancaðýzým
seni soludum nem kokan Marmara’nýn eteðinde
sen ki varlýðýn(m) Cenneti þehr-i Ýstanbul uzat ellerini ellerime lodos savursun bendenizi ücralýðýmdan yaný baþýna Yusuf’un dipsiz kuyularýnda susuzluðuma gelincik edasýnda can kat dudaklarýma doldur,taþýr yüreðimi cennetimin kevseriyle sen kokan Haliç dudaklarýmda çatlamýþ, çorak coðrafyama kara peçeli hicrana inat deðdir feleðin güzergahýndan bir türlü geçemedim engebeli yolda arsýz acýlarýmý yamala bir terzi ustalýðýyla Þems’inle erit kara buzullarý hadi sarýl sýcak nefesime þehr-i istanbul ben çoktan ’sen’ oldum sende ’ben’ senli cümlelerim kalmasýn Yasin sessizliðinde kalemimin adýmlarýný hýzlandýrdým satýr aralarýnda alnýna düþen zenci kölelerinin sesi karýþsýn ruhuma cancaðýzým kan ter içindeyim bak sana gelirken þehr-i istanbul Züleyha dudaklarýmý ýslat yüreðimin Yusuf’a boyalý öpüþlerinle
acun lüðatýnda hangi harf ism-i nâzýmýn kadar yer kapladý dudak kenarlarýma yâr?
ölümsüzlük iksirini içtim mavi eteklerinden Marmara’nýn iç avuçlarýnda nice sürgüne meyilli kuþlar zemzemini aldý þehr-i istanbul sen ki beþ mukaddes þehirden birisin býrak! maviliðinde yaþayayým sevdayý mavi ufkunda ne yeþil nehirleri ne hurileri depdim ellerimle yanmaktan, yakýlmaktan korkmadým sen yak gayri beni küle döndür râzýyým ben yine sana doðarým kayboldum ýssýzlýðýnda adresini bilmediydim sensizliðin sessizliðinin yüreðin(m)in sesini dinledim kulaklarýmý týkayarak seni tuz kokum(n)dan beni býraktýðýn(m) ayak izlerim(n)den tanýdý dedektifliðe soyunan akrep ve yelkovan ben, sendeyim þehr-i Ýstanbul Hacer’in en yalýn haliyle karþýndaki aynada alyuvarlarýnýn içindeki sýcaklýktayým cancaðýzým nazlý sevda çiçeklerinin bile fesatlýðý düþündüren avuç içindeki tuzlu suyun iki dudaðým titreksi acemiliðinde yedi tepede dol içime zemzem rahmetinle tel tel dökülsün avuçlarýma zenci kölelerin cancaðýzým misk-i amber kokan zülfünde ölümlerden ölüm beðenen bendeniz kalemim, beyaz duvaklýsýna aðýt aðýt dökülürken ben yanýyorum sana içim içim þehr-i istanbul Alâk süresinin içine býrak Kenan ayýnýn tellerini ellerin(m)i sýmsýký kenetle ah! ah! bu sevda beni infaza zorlayan ok gözlerin Kýz kulesi kadergaþým oldu sarý takvim yekparise devrederken yüreðine ben, sende yaþarken benliðim, Ýsa’ nýn çarmahýndaki çivilerde kaldý ben, senden baþka hangi þehri mukaddes eyleyeyim ’varlýðým’ oldun Kaf halimle Nuh’un gemisinde
Eminönü sahilinde deniz kabuklarý topladý Hazarfen lâl kýzýl þarap rengine alan mehtaba karþý ýslak avuçlarýný þemsliðinle kuruttun yârk sar sarmala beni ism-i nâzýmýn geçmediði kalemimin satýr aralarýný yaðmala deþ hadi cancaðýzým öldür beni Süleyman’a doðrulan keskin býçakla gýrtlakla hadi þehr-i istanbul ben,seninim gayri
katýðýmda bir parça kana kana içtiðim zemzeminden bir yudum soluduðum her solukta arsýz deliverenlerin vuslat filizlerine dönüþürken içimi dýþýmý seninle doldur kadavradan iki toprak parçasýyým nasýlsa sahibim cancaðýzým zemzem’im yaþam sebebim cansuyum kurut beni þemsliðinin vuslat sýcaklýðýyla senli cümlelerim þaha kalksýn özgür kalemimde varlýðýmýn baþlangýcýsýn sen iki gözüm
sözleri geçmiþte yazýlan bir defterde kalan nota oldu zaman her notasýnda benliðim daragacýnda avaz avaz susuyorum sana þehr-i istanbul ne olur anla beni her susuþum ki varlýðým(n)ýn anlamý iç ceplerimde hacýyatmazlar soluk renkli zamansýzlýðýndan yüreðini býrak satýr aralarýma maviliðini boya gözümün alabildiði her yere Marmara toprak rengi özlemlerim var kalemim saçýna tararken takýp, takýþtýrdýðým delice ak Haliç, çorak coðrafyama dol,taþ iyice kanayým varlýðýna tuz kokunu özlem yanýðý özlemlerim ism-i nâzýmýnla özdeþmiþ bedenim huzur mintanýna seriyim göz pýnarlarýmý yüreðimin, yegane adresisin ayak izlerinin mührü kalmýþ Züleyha’nýn varlýk sayfasýna usulca kývrýlayým yaný baþýna þehr-i istanbul sokulayým Marmara’ya Ýsmail’e bürünerek yýrt kara peçeli geceyi kibrit aydýnlýðýna giyin Haydarpaþa sus sana doyayým iyice þehr-i Ýstanbul dilim lâl senli cümlelerimde varlýðýna doyayým sarýlayým sana küçük bir kýz çocuðunun babasýna sarýlýþýnda Araf’ýndan, cennetine gireyim þehr-i Ýstanbul
gordion 10/06/2011
Sosyal Medyada Paylaşın:
gordion Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.