MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

dudak kenarımdaki pas renkli kalemimin selâsını veriyor SultanAhmed
gordion

dudak kenarımdaki pas renkli kalemimin selâsını veriyor SultanAhmed






hiçbir sözcük ism-i nâzýmýn kadar yer tutmadý ki yâr
iki dudaðýmýn arasýnda sýr acuna
alýn yazgýmý Marmaraya nikah kýldým gecenin en dar vaktinde
hicranýn acýlarýný sýrtlamýþ bir âþýk
senli cümlenin yüklemiydi son duraðým
mutluluklarýmýn gizli öznesiydin


hicrana prangalý deli dolu iki âþýk
biz, bir yürek olduk seninle þehr-i Ýstanbul
Marmara’nýn ayak uçlarýndaki çakýl taþlarýnýn arasýnda
Þems’in sýcaklýðýyla doðmaya çalýþan sarý papatyayayýz cancaðýzým
zamansýz uyandýk zenân masalýndan
Yusuf’a boyalý cemalinde sevda çicekleri bahardan bir sandýk belletik
kökleri bende saklý
gece ayazi tetiði çekim birer birer vurmaya niyetlenirken
pas tutmuþ namlu þehr-i istanbul’a

biz ki
aþk yolculuðunda sýrt sýrta verdik seninle cancaðýzým
sýrtlarýmýzý ördü kelebekteki kozalar
kýl gibi ipekle
iþte o an esir düþtüm sana þehr-i Ýstanbul
yenik düþtüm aþka
senle ben ’ biz’ olduk varlýk sayfasýnda


biz ki
seninle biz ayný cephede savaþan iki nefer
hicran, hep aramýza örülmüþ hasret dikenli tellerine çeksede
daðlar devrilmiþken omuzlarýna,
vuslat düþmüþken þehr-i istanbul’a
gel diyorum sana cancaðýzým
kapýyý biraz araladým
Kýz kulesinin bana verdiðin ne varsa tarih sayfasýndan zaman topluyor
bekletme ’bizi’ bekleyen yarýnlarý
bekletme kapýmýzdaki sonsuzluða çalan özlemleri
Yusuf’un kuyusunda öksüz kelebekler
her harfine ölümlerden ölüm beðendiðim þehr-i istanbul
ism-i nazýmýn lâl kýzýlý dudaklarýma mühürleyen âdem
hicrana çýkan tüm çýkmaz sokaklarý sil adres defterlerinden
geçmiþ bakiyelerine düþme gayri
gözlerim, demir atsýn Marmara
vuslat göz kýrpýyorken durma gel cancaðýzým

hadi gel sevgili
ism-i nâzýmýnla baþlayýp adýmla noktalansýn sevdan(m)
bitiremediðim senli cümlelerim kadar yalnýz býrakma beni istiklal Caddesinde
durma kara peçeli geceye
durma hicrana
gel sadece

býrak!
sensizlik sensizliði gece üç-beþ vardiyasýndayken
Azrail diz çöksün þehr-i istanbul’un ayak dibine…

býrak!
günahlarýn(m) dökülsün ellerimin gezindiði Eminönü Yeni caminin pervasýna
kücük avuç içlerime gelsin güvercinlerin gagasý
hadi gel cancaðýzým

biz ki kadavra bir rüyadan ibaret deðiliz seninle
ötedeyiz düþ sýnýrýný geçtik çoktan þehr-i Ýstanbul
acýyý sýrtlanýp deliler gibi kahkaha attýk
hadi gel þehr-i istanbul

dudak kenarýmdaki pas renkli kalemimin selâsýný veriyor SultanAhmed
boylu boyuna uzantým beyaz duvaklý kaðýda
daha fazla üfleme hicrana yakýlmýþ kandilleri cansuyum
yokluðunu yoksulluðuna soyunsam da
ism-i nâzýmýný dudaklarýma mühürlediðim þehr-i istanbul
hadi geleyim izin ver bana
girdiðim kapýdan Azrail alsýn, götürsün beni
ayak uçuma dolasýn þizofren halimi
býrak maviliðin mapusluðum olsun
yüreðin(m) sonsuzluk girdabýna girsin
hadi cancaðýzým


vakit fecr
kuþtüyü rengine boyanýrken kent
ben sana doðayým
daha fazla bekletme Galata kulesini
Yakup sabrýnda yamalý yüreðim
gel diyorum sana
gel ’beni’bana býrakma
bak kapýyý araladým gelmem(n) için
kapat tüm karaya çalýnmýþ sözcüklerimi
ve gel iki gözüm hadi.
üþüyen
mora boyanmýþ dudaklarýmý zemzemime sür þehr-i istanbul
ben
senim gayri

gordion
09/06/2011



Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.