çirkin

þöyle bir aynaya bakýyorum
gitgide çirkinleþiyormuyum ne ?
ve her sabah yaptýðým gibi musluða abanýyorum yine
aðzýmda kýlçýksýz bir balýk
bir saða bir sola dönüyor
nedense birtürlü orta yolu bulamadým bende, þu seçim zamaný kürsüye çýkanlar gibi
sonra pencereyi açýp aþaðýya sarkýyorum
hey sen adam, sen sen kaldýrýmda sabahlayan ?
benim gibi bir çirkini hiç görmüþlüðün var mý ?
yok deðil mi ?
sahi, hem senin ne iþin var ki kaldýrýmda devrilmiþ bir ayyaþ gibi
yoksa hala sen Eylül’ün koynunda mý sabahlýyorsun ?
uyan artýk dostum! uyan!
Eylül dediði hemen hemen herkes için çirkin bir rüyaydý hiç görülmemesi gereken

seni bilmem ama
Nebahat beni açacak gibi...

bak þimdi söylemeden edemeyeceðim
geçen bir kadýnla tanýþtým
sahil yolunda...
hayýr kadýn deðildi
gözleriyle insaný kucaklayan sýcacýk bir ülke idi
öyle ki kiprikleri dünden kurmuþ gibiydi bütün köprüleri...
hani geçen dediysemde öyle fazla olmadý,
þöyle iki hafta...
yok yok ondört gün iki saat
þimdi dakikalarýda hesaplarsak ayýp olur demi biraz.

hadi dostum...
bak bende birazdan çýkacaðým
sende hep soluðu bu kaldýrýmda alacak deðilsin ya

çeketimi kaptýðým gibi...
soluksuz kalýyorum Nebahat’in sokaðýnda

Sosyal Medyada Paylaşın: