Yorgun, bitkin ve biçare;
Bir baþýna, orada, öylece…
Ýþi olur muydu kadýnýn karþýsýnda,
Bulabilseydi bu duruma bir çare…
Taverna sofrasýnda
Meze tabaklarýna aðlýyordu bir adam…
Ruhunu evcilleþtirerek
Umut arýyordu ayný adam…
“Buruk bir parça çal” diyordu kemancýya,
Dalýp gidiyordu ardýndan karþý masadaki kadýna…
Kocamandý yüreði ama
Aðýz dolusu sövüyordu
Kayýp olan boþ yýllara…
Sevda kokulu dumanlý bir odada
Eylül gözlerindeki hüzünle
Kalp sýzýsý çekiyordu sanki bir adam…
Göz göze gelince bir anda,
Ten tene yaklaþtýðý bir zamanda,
Bir çakmak alevinin gölgesinde
Yoluna devam ederken
Sigarasýný yakan kadýn,
Elini yakýyordu bir adam
Isýnan çakmaðýn sancýsýyla…
Anason kokulu bardaða akmaya çalýþýrken
Nikotin kokusunda bulanýyordu,
Hüzün bakýþlý yalnýz adam…
Sevgisi gerçek miydi bilinmez,
Ama göz göre göre çöküyordu
Sanki bir adam,
Yorgun, bitkin ve biçare;
Bir baþýna, orada, öylece…
Pelin…
(01052011)