dudaklarımı dua asıp göz kapayışlarım var geceye gordion
dudaklarımı dua asıp göz kapayışlarım var geceye
vakit fecr-i Þems doðmadan kýzýllýðýna yazan akrep ve yelkovan bir martý dokunuyor Marmarayý gagasýnda medd-ü sena çörekli gül açmadan kollarýný senin kokun bulanýr yüreðime bilirim sevgili düþmez Þemsliðin topraðýmýn hiçbir zerresine bilirsin þehr-i istanbula vurgunluðumu seversin sen seni seveni
Ey gönlümdeki bengisuyum okyanus diyarýný yudum yudum damlatan yâr kar suyu guslettirken ruhumu ýlýk bir yaðmur damlasýnýn yüreðinde kalp atýþlarýn þehr-i Ýstanbula katreler düþüren can sýzým
Ey kalbimin en derin mavisi avuçlarýmda biriktirdiðim dualarýma kattýðým cancaðýzým kirpiklerimin ýslaklýðý ile bezediðim zemzem nazenin çiçeðimin adýsýn
gece karalýðýný donduran ayaz yapraklarýnýn gölgesinde bakýþlarýmý ýsýttýðým Eminönü yenicami en tenha zamanlarýn karmaþasýnda saçlarýmýn dallarýný kýran fýrtýnalarda durulttuðum uyanýþ seher yeli gurubun kýzýllýðýna hüsnüyusuflar kokunla ismini yüreðimle yazdýðým… Ey ism-i nâzýmn serin rüzgarlarýnda bedenimi üþüten eylülü nisanýn yeni açmýþ erik aðaçýna döndüren can sýzým
vakit seherin soðuk gül yapraklarýna ýlýk dokunuþlarla konan þebnemlerin nazlý terennümü özlem yanýðý kristal su erguvan dalýnda çiçek oluyor kökünü ruhuma salan adýný gölgesine sýðýnýnca hicrandan bizar olan bendeniz… vuslata dair laleler açtýran yâr avucumdaki mavi kuþlarý salýyorum maviliðine kendi içimde kendimi tutsak eden beden zincirlerini koparýyor beynimden teselli sana yâr vuslata kapanan kapýlarýn dibinde tuzlu su bir ýrmakta boðulmaya býrakýlan küçük kýz ve ona uzanan elin sýcaklýðý bir tutam umut tek baþýna býrakýlmýþlarým eþiðinde darmadaðýn oluþlarýn sessizliðine düþen tatlý bir terennüm de þehr-i Ýstanbul sabah ezanlarýna kadar kapanmayan gözler ve vuslata dost eyleyen mukaddes dua(n)m
cemâlin gül"ün naif susuþlarýnda ýlýk mavi gamzelerin buz tutmuþ dehlizlerime merhamet saçar donup kalýyor zaman içimdeki özlemin sýcaklýðýnda… ayaðýnýn baðý çözülen hicran sessiz eriyiþinde vakit susuyor kör kuyularýn diplerinde… er ses vermiyor gizli köþelerdeki saniye
bir tek gözyaþý bir kuþun kanadýna býrakýyor kendini Galata kulesinden özlemin yanýðý düþler dev bir dalga olup, sürüklüyor bedenimi Haliç’e kayalýklara yuva yapan güvercinin kanat çýrpmayýþlarýna sevda türküsü taþýyor beni yaþadýðýn zamanlarýn kýyýsýna… hýçkýrýk kesiyor nefesimi yüzümde Marmaraya buyun eðiþleri anlatamýyorum vuslattan uzak sesleniþlerim susuyor iç yangýnlarýmda senin adýný yüreðime mühürleyip dönüyorum kan revan oluyor aklýmdaki ben yaðmamýþ yaðmurlar kadar latif kalbimde devleþen özlem
yokluðunu emziren gecenin siyahý yeni açmýþ bir karanfil kokusu oluyor… hicran kuytularýnda sýzlayan yalnýz kalmýþlýklar kayan dev bir gümüþ pul oyunu oynuyor ism-i nâzýmýný anýnca gecenin sakinliðinde usulca hayat bulan gece karasý gözlerin uykuya yenik düþüyor çoðu zaman… susuz dudaklarým saat merhametsizlikte hüküm sürüyor beton duvarda vuslata kanat çýrpan kýrlangýçýn kanatlarý devleþen tel örgülere takýlýyor gecenin kör topal vaktinde kanatlarýndan sýzan kana bulanýyor ruhum
Bir lale vakti bir bahar gecesi dudaklarýmý dua asýp göz kapayýþlarým var geceye… vuslat umuduyla bükülen boynum avuçlarýnda ruhum…
09/05/2011 gordion
Sosyal Medyada Paylaşın:
gordion Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.