rüzigâr’ýn kemanýný çaldýðý ýslak bir gece vakit kalemime yenik düþtüðü saat de gece karasý gözlerin yaðmur ýslaklýgýnda avuç içlerimde ýlýk nefesini veriyor dudaklarýnda soluyan hüsnüyusuflarý býrakma telaþý edasýndaki yâr þehr-i Ýstanbul siyaha çalan peçesi dolunayda Florya sahilinde bir kelebek yüregine gonca gülün gülüþlerinin iþlemesi titrek heyecanlýydý kanat çýrpýþlarý.. soluk soluða ýssýz kaldýrýmlarý eziyorum
vuslat gecenin karanlýðýnda musica ficta dinlemekte kum saati bir nehir gibi akýyor Moda koyunda Marmara uykuda yakamozlar uzanmýþ geceyi uyandýrýp vuslatý niyetlenmekte sessiz derinden birkaç adým alnýmýn terini silen ýlýk bir meltem susasadým cancaðýzým can suyum kan ter içindeki dudaklarýma Marmara’nýn sebilinden zemzemini içiyorum
zaman kibrit aydýnlýðýna ramak kala gecenin koynunda açan beyaz duvaklý çiceðim vuslat kokan toprak özlem yanýðý düþler filizleniyor gözlerin(m) yaðmur ýslaklýgý gonca güllerin kýskandýðý gözyaþlarýn su gibi aziz tuz gibi mübarekken bir damla alýp çorak cografyama serpiþtiren can sýzým küçük sýcak bir avuç oluyor yüreðim dogacak Þems’im avuç içlerimde biriktirirken hafiften rüzgar esecek þehr-i Ýstanbulu uyanýr gibi olacak Kýz kulesi uykuya dalmýþ gözlerinde Marmaram kaç kez gönlüm maviliðini koklamaya niyetlendi eðildi Boðaz’a ellerimle suskunlugun(m)u bozup mukaddesliðini dokunmak istedi dokunursam ’düþ’ ten uyanacaðým sanki can suyum usulca ellerimi çekiyorum geceden