Şehrin Dört Yalnızı - 2 "Salim Bey"
Þehrin Dört Yalnýzý – Ýki
“Salim Bey” (Ýstanbul’un bilmem neresinde bir balýkçý kooperatifinde sandal üzerinde muhabbet) Hayýrdýr? Niye sordun þimdi sen
Durup dururken Salim beyi?
Hakkaten de belgeseli yapýlacak adamdý,
Ýsabet olmuþ. Gastelerde yazmýþtý bi ara onu
Kitap bile yaptýlar, okudun mu?
Bu anlatcaklarýmý herkes bilmez.
Eski tanýrým, çocukluktan.
Ayný mahlede büyüdük biz
Benden küçüktü o, bir yaþ var aramýzda.
Adý gibiydi. Tüvana adamdý gençken
Güçlüydü, kuvvetliydi. Güvenilirdi.
Gençliðinde epey güreþmiþti, derecesi vardý
Yaa, her þeyden önce özel dostumdu benim.
Gözü karaydý, kavgayý sevmezdi
Ama mecbur kaldýmýydý, iki üç delikanlýyý alýr
Yerden yere çarpar pestilini çýkarýrdý alim’Allah
Yalnýz takýlýrdý hep.
Kaveye falan çýkmazdý.
Arada akþamlarý gelirdi limana
Doldururdu nevaleyi bir iki poþete
Bende biraz baðlama çalarým ya, amatörce
Beraber çalar söylerdik, anlatýrdýk karþýlýklý.
Kime iyilik yapsa illâ zararýný görürdü
Yine de vazgeçmezdi huyundan.
Ama herkesi dost seçmezdi.
Hey gidi günler hey…
Muhabbetine doyulmazdý. Çok okurdu
Sular seller gibi anlatýrdý, aðzým açýk dinlerdim
Bazen diðer balýkçýlarda gelirdi, kimsede ses yok
Salim hazreti Âdem’den bi baþlardý, bu günlere kadar
Neler anlatýrdý neler. Eðer dinlersen sabaha kadar
En son o kalkardý, dinleyenlerin hepsi hayran
Sesi de çok güçlüydü, liman inlerdi
Yoldan geçenler bile durur dinlerdi
Su içer misin delikanlý? Peki.
Ýnsan sevdalýsýydý Salim kardeþim,
Hele çocuklara, gençlere bayýlýrdý.
Nerde görse konuþur, dinler, zaman ayýrýrdý, tek tek
Üþenmezdi, her sorularýna cevap vermeye çalýþýrdý.
Babalarýyla görüþmezdi pek, çocuklar ailelerinden çok
Bizim Salim efendiyi dinlerlerdi, lafýný ikiletmezlerdi
Dekoratörlükle geçinirdi, sanatkârdý
Hem zanaatkâr hem sanatkârdý yani
Ben ilkokuldan sonra býraktým, o meslek lisesini bitirmiþti
Üniversiteye baþladýðý sene tanýþmýþlar hanýmýyla
Bi karýþ kadýn, sarýþýn, Karadenizliymiþ
Âþýk olmuþlar, ertesine evlenmiþler
Evlendi de gördü dünyanýn kaç bucak olduðunu
Kadýn devam etti okula, ama o çalýþtý hep
Yarým býraktý üniversiteyi, sonradan uðraþtý
Çocuklarýyla beraber okumak istedi ama olmadý
Hanýmý mezun oldu okuldan. Sonra oldu çocuklarý.
Feride doktor oldu büyük kýzý, Fatih kafeterya iþletiyor
Bir de küçük oðlu var Semih, futbolcu oldu sonradan.
En hayýrlýsý da oydu, sýk sýk ziyaret ederdi Salim’i.
Feride doðduðunda iþleri bozuktu
Kaval çalardý ek gelir olsun diye
Bar, kafe, konser, kaset takýlýrdý
Plastikten kendi yapardý, iyisi ahþaptan
Ama pahalý, en az iki yüz elli lira tanesi
On liralýk borudan on tane açardý Salim
Güzelde çalardý ha, hem aðlatýr hem oynatýrdý
Müptelâlarý vardý, öðrencileri de vardý.
Gariban babasýydý, para almazdý hiçbirinden.
Ýhtiyacý olsa bile alamazdý, utanýrdý, kýyamazdý…
Zavallýnýn eski kavallarý vardý bir tanesi tarihiymiþ
Hepsini öðrencilerine hediye etmiþ, kendine kalmamýþtý
Balkanlarda savaþ çýktýðýnda kalktý oralara gitti
Sonra döndü Kafkaslara gitti. Deprem olmuþtu
Erzincan’da, Afyon’da, oralara da gitti
Yardým daðýtmýþ hastalarla ilgilenmiþ
Ýyi geliyordu bu seyahatler ona
O zaman daha çocuklarý doðmamýþtý
Çocuklar büyürken gitmedi, gidemedi bir yere
Çocuklarýný çok severdi, bayýlýrdý onlarla vakit geçirmeye
Ama karýsý ona bile bir bahane bulur, huysuzluk çýkartýrdý
Yengeyle pek geçinemezlerdi nedense, anlaþamazlardý
Ne zaman güzel bir þey olsa
“Ýllâ kavga olur o gece evimizde” der üzülürdü
Tuhaf di mi? Ama öyle iþte, hayata küstü adam
Sonra il il gezmeye baþladý, bir de baðlama aldý
Çalar söyler anlatýrdý, ozan gibi, âþýklar gibi
Cuma akþamýndan çýkardý pazar gecesi dönerdi
Bana da gittiði yerlerden hediyeler getirirdi, hatýralýk
Benim barakanýn duvarlarýndakiler iþte bak, ondan hep
Bizim balýkçý kooperatifinde bir oda da o tuttu kendine
Ýçini bir güzel dekore etti, çokta güzel oldu, görürsün az sonra
Arada gelir kalýrdý orda, bir iki ahbabýyla meþk ederlerdi
Katýlýrdým bende. Öðrencileri de gelirdi bazen.
Üç duvarý tavana kadar kitap doluydu
Hanýmý evde istemiyormuþ kitaplarý
Ben ölünce okuyanlara verirsin dedi bigün.
Özel adamdý. Güzel insandý. Farklý, sýra dýþý biriydi.
Çok genci kötü alýþkanlýklarýndan kurtardý.
Umreye beraber gittik, kendini yazdýrýrken
Beni de yazdýrmýþ meðer nasýl þaþýrmýþtým
Ýyi ki gitmiþiz, gezdik o rehberlik yaptý bize
Allah razý olsun, sonra hacýda oldu Salim
Bana nasip olmadý daha, kýsmet.
Çok tövbe ederdi, piþmandý hatalarýndan.
Bi ara dul bir hanýmla sevdalanmýþlar birbirlerine
Ýki üç yýl yaþamýþlarda beraber. Dünya güzeli bir hanýmdý
Sonra býraktý kadýn, ikinci olmak aðýr gelmiþ, haklý tabi
Yengenin haberi olmadý, çocuklarýnda,
Sýr olarak kaldý aramýzda
Bak bundan da bahsetme
Üzmemek lâzým geride kalanlarý
Demek sende sevdin Salim kardeþimi
Peki, onun þiirlerini biliyon mu? Bilemezsin tabi.
Bana vermiþti ölmeden evvel, üç defter dolusu þiirleri
Ta bir sene öncesinden. Anlamýþtý sanki gideceðini.
Bazen okurum sýkýlýnca, hem gülerim, hem aðlarým
Anlattýklarýnýn çoðunu bilirim, tanýrým hep
Öyle güzel yazmýþ ki, su gibi akýyor hepsi
Baþladýn mý okumaya nasýl bitiyor anlayamýyorsun.
Bir iki yayýncýyla görüþmüþ, anlaþamamýþlar
Uðraþmadý bir daha da. Býraktý peþini.
Becerebilirsen sen bastýr dedi.
Geçen seneydi iþte, rahatsýzlanmaya baþladý
Uykusuzluk derdi vardý, baþý aðrýrdý sýk sýk
Çoluk çocuðu tatile göndermiþ
Geldiklerinde çalýþma masasýnda bulmuþlar
Mektup yazýp býrakmýþ ailesine tek tek
Hanýmý çok aðladý cenazede, piþmandý
Semih bir daha konuþmadý anasýyla
Çocuklar her biri periþan oldu üzüntüden
Hele torunu Ali aðlamaktan bayýldý çocuk
Feride’nin oðlu, tek torunuydu zaten…
Yenge annesinin memleketine taþýndý cenazeden sonra.
Allah rahmet eylesin, tanýdýðým en güzel insandý
Salim kardeþim yalnýz yaþadý, yalnýz öldü.
Bak bunu anlatma kimseye, bir gece öncesi
Geldi sarýldý bana, helâlleþti, uzun uzun baktý gözlerime
“Noluyo oðlum?” Dedim. Baþka biþey demedi
“Hakkýný helâl eder misin Fadýl abi bana” dedi
“Bin kere helâl olsun kardeþim” dedim
O da hakkýný helâl etti, gitti…
23.04 – 24 Nisan 2011 Ýstanbul
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.