resimlerdi... suretleri deðiþmiþ yüzlerden arta kalan.. o kadar çok konuþmuþlardý ki bazýlarýnýn aðýzlarý silinmiþti bir koca boþluktu yeri sonsuzluða uzanan..
seste hala bir heyecan vardý.. aðýz yoktu ses vardý.. yankýlanan..
bakir bir tümce gibi kaleme sarýlmýþtý imlerini kendinde saklayýp vurulmuþtu güpegündüz söylemlerinden...
bir nisan sabahý en uygunuydu firari olma vaktinin.. yollarý yolaklarý kendince ululayýp sürdü atýný
artýk çok geçti... biliyordu yeþil dipsiz bir karanlýktý.. dallar yalancý bahar çiçekleri.. allar meyveye durmayacaktý.. hamdý gün görmemiþti henüz...
çok uzak diyarlardan bir rüzgar esti. indi bir yaþlý bilge telaþla atýndan..
ey þair dedi.. bilmelisin.. ’insan bir kendini sever bir de kendini sevenleri...’