Biraz yükseklerde kardý mutlaka,
Sabahleyin cýlýz yaðmurlar kondu saçlarýma.
Yanaklarýmý tokatlýyordu merhametsiz ayaz,
Lale saçtý gamzelerimin yurduna.
Sürekli dönerken bilimin armaðaný,
Týrmanýrken yokuþu, naralarý içimi yaktý.
Çileden sonra sefasý olacak elbet,
Ayak izlerinin mekânýnda son buldu feryadý.
Hicraný var çiçeklenmiþ bir dalýn,
Efkârýný dumanlarý söylüyor þu daðlarýn.
Zaman deðiþtirememiþ kurallarýný,
Uçuþlarý yine ok misaliydi kazlarýn.
Nünü deriz, haberin olsun adýndan,
Gel bir güreþ tutalým kancasýndan!
Endamý seçilmiyor çitlenbik filizinin,
Diþlerin dokunursa eðer anlarsýn kokusundan.
At ve Enik sevilmeyi hak ediyordu,
Horoz zamanýn zillerini çalýyordu.
Çocukluk günlerime selam yolladým,
Bu manzarada hatýralarýmýn filmi oynuyordu.
Sazýn tellerinde gezindi hüner,
Hep birlikte gönülden söylendi türküler.
Naðmelerin hikâyesi nasiplendi kaynaðýndan,
Þapkalarýný çýkardý o kalem tutan eller.
Tazelendi yýllarýn eskitemedikleri,
Yeniler de zaten eski dostlar gibiydi.
Veda zamanýnda yüzlerinden okuduðum,
Gözlerini açmamýþ þiirlerin habercisiydi.
03.04.2011-Ahmet BOZTAÞ
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.