EKMEK VE ÇAMUR (Şiirin öyküsü)
EKMEK VE ÇAMUR (Þiirin öyküsü)
Tahir bey iþsiz iþ aramýþ ve eve dönüyordu.
Biliyordu ki evde ekmek yok, eli boþ gidecekti.
Gördüðü manzara onu üþütmüþ, sevince boðmuþtu
’ Ekmeði çamura bulandý ’
Ve aldý onu yerden, þöyle bir bakýndý çevreye.
Þimdi kolu yýrtýk paltosuna þöyle bir göz attý,
Ekmekteki çamuru ona sildi.
Belki de düþündü içinden.
- Hiç ekmeksiz kalmaktansa çamurlu ekmeði götürürüm çocuklarýma -.
Diye düþünürken, bir züppe geçti yanýndan...
Ve çikolata kaðýdýný attý ayaklarýnýn dibine.
O bilmiyordu çamurlu ekmeðin tadýný,
Bilse de anlamazdý zaten.
Ve o hiç beklememiþti ayazda.
Beklemiþ olsa da üþümezdi zaten...
Ve hatta kolu yýrtýk bir palto, dizi yamalý pantolon giymemiþti,
Ayakkabýlarý su çekmiyordu,
Evde soðukta üþüyen yavrularý yoktu,
Hatta hatta ekmek kuyruðunda beklememiþti,
Çamurlu ekmeðin tadini bilmezdi ki!
Gurbet meleði
*
ÇAMURLU EKMEK
Tahir Bey yine iþsiz bütün gün iþ aradý,
Gün boyu aramasý bir þeye yaramadý.
Eve yine eli boþ dönerken kaya düþe,
Boynu bükük üþütmüþ attýðý adým boþa.
Ancak yolda giderken birdenbire durmuþtu,
Çamurlara bulanmýþ bir ekmeði görmüþtü.
Eðilip aldý onu çevresine bakarken,
Paltosunun içine özenerek sokarken.
Yanýndan geçen züppe dedi amcaya bakýn,
Çukulata kâðýdý attý yanýna yakýn.
Çünkü geveze bilmez o çamurlu ekmeði,
Tadýný hiç anlamaz býrak gitsin eþeði.
Sevince boðulmuþtu onu yerden alýrken,
Üþüdüðünü unuttu kýsmetini bulurken.
Çamurlu ekmeðini paltosuyla silerek,
Alýp cebine koydu sevinerek gülerek.
Düþünerek içinden ekmeksiz kalmaktansa,
Ekmek yine ekmektir çamura bile bansa.
Tuttu evin yolunu, çocuklar aç kalmasýn,
Onlar da benim gibi hüzünlere dalmasýn.
Kolu yýrtýk paltoyla az da olsa üþüyor,
Yamalý pantolonla kaderini yaþýyor.
Ayakkabý pençesiz dirsekleri yamalý,
Tuttu evin yolunu bahtsýzlýðýn hamalý.
Gurbet meleði
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.