Aðlasam göl olur mu yaþlarým
Ahýmý iþitir misiniz derinlerde
Divane serseriyim geçmiþime
Ne günler savurdum yele
Görmezseniz özlenirmiyim sizce
Ne halaylar çektik el ele
Kararan gecelerim taþ üstünde
Muhabbet kuramadým kendime!
Aðlasam sel olur mu yaþlarým,
Bahtýma ateþ daðladým
Sis ve selva üstüne
Çiçekler soldu elimde,
Ne yaman süzülürdüm gözlerde
Avucumda oynadýðým bilyelerle
Gül derlediðim o günlere
Takýldým bir bakýþ hasretle!
Aðlasam tutar mýsýnýz?
Gözyaþlarýmý gözünüzle,
Yorgun parmaklarým takýldý
Mum ýþýðýnda sert yere;
Getirin masum çocuklarý
Dokunsunlar küçük parmaklarýyla
Burnumdaki eski çerçeveye,
Yaþlýlar doluþsun etrafýma
Görerek baksýnlar alnýma
Kutsasýnlar yayýlanlarý etrafýma,
Buhurdanlar yansýn baþýmda
Misk kokularý daðýlsýn sobayla;
Hayat dolu kýzlar gülümsesin
Masmavi berrak göðe,
Ölümün gelini halaylar eþliðinde
Tebessümler daðýtýyor yüzüme…
Aðlasam sesim gelir mi?
Dumanlar çöken iliðinize
Bizarým gidiyorum gurbete
Dertlerin türlü türlüsü sineme
Taht kurup kökleþti hücrelerime
Kelebek gibi hafif tenime
Reva mý bu acýlý mersiye…
Saldýrdý akbabalar pençeleriyle
Garip geldim, garip gidiyorum iþte…
Aðlasam görünmez yaþlarým
Odunlaþmýþ yüzlere,
Ahlarým yükseldi çoktan göðe,
Hesaplarýn görüldüðü günde
Yapacak bir þeyim yok sizlere
Sevdiklerim ahu figan etse de
Garip geldim garip gidiyorum Rabbime!
Yýl:14.01.2005
Saat:15.40—16.00
Kuzguncuk/Ýst
EROL KEKEÇ
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.