çocukluðumun masalý gibi
hani rüzgarýn kulaðýma fýsýldadýðý þarký
gözlerin soðuk kýþ günlerinde annemin boynuma doladýðý atký
ellerin, ellerin eldivenlerimdi
ve seni özlemek
......sana sadece büyümek için koþuþturmamdý
öyle eskiden, öyle tanýdýk seviyorum seni...
Þimdi hangi þehre yaðmur yaðsa
Tanýmadýðým bir kentin ýslak kaldýrýmlarýna öyküneceðim
Ve asýrlýk hüzünlerim süzülürken kirpiklerimden
Yine susup sesimi þiirlere gömeceðim
Hep yaralý baktým iskelelere
Bütün gemiler geniþ omuzlu babalar taþýrdý
Annemin yüzünü giyinirdi bir melek
Ve avuçlarýma küçük mutluluklar býrakýrdý
Yýldýzlar sim serperdi sana gelen yollara
Oysa yakýndýk ter ve ten kadar
Tarifsiz bir acýdýr dilini ýsýrýp
Tüketememek kelimeleri
Usulca örterdim ürkekliðimin üzerini
Bilirdim içindeki sýzýyý
Evet isterdim
Bir Viyana gecesinde umarsýzca dansetmek
Deniz kokusuyla dolmaný odama
“Oturup, bir seviþme sonrasýndan sözetmek”
Korkularýmý anlatmak sana
Evet isterdim
Bir yaðmur ülkesine giderken
Omzunda ölmek...
_asmin_