ANATOMİK PARK
Yaþým küçüktü,
Babamýn elini tuttum.
Anatomik Park’a gelince,
Çocukluðumu unuttum.
Bindik sanal bir kanoya,
Girdik koskoca bir aðýzdan.
Uzun bir dil gördüm,
Geliyordu boðazdan.
Sýralýydý otuziki diþler,
Yemek borusu, sürekli iþler,
Sýzýyor, karbondioksit soluk borusundan,
Kuruyor, troitte ki kiriþler.
Babam, baþladý anlatmaya,
’Oðlum, bak bu iskelet kemiði,
Çatý derler buna,
Ýnsanýn saðlam direði’.
Ýþte bu da kalbimiz,
Dört odacýklýdýr, kendisi,
Kaný devir daim yapar,
Hiç bitmez motorun benzini.
Ciðerler filtredir,
Pis havayý süzerler,
Ýstenmeyen virüsler,
Biraz bizi üzerler.
Dolaþtýk, damarlarda,
Týpký rafting misali,
Kýlcal kýllara, süründük,
Vurdu baþýmýza, süpürge gibi,
Taþlý arazi gibi,
Beynimizin loplarý,
Bir o kadar da yumuþak,
Tane tane toplarý.
Çýktýk, Anatomik Park’tan,
Ýnceledim, insan derisini,
Fazla ayrýntýya girmiyorum,
Anlarsýnýz gerisini.
’Son bir soru, babacýðým,
Bu makineyi kim tasarladý?
Gereksiz bir þey yok Anatomik Park’ta,
Bu hesaplamayý, dizayný kim hazýrladý?
Þimdi beni iyi dinle, ey oðul,
Yaþýn küçük, þimdi bulamazsýn cevabýný,
Biraz zaman lazým, büyü hele,
Yetiþkin olunca, anlatýrlar devamýný.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.