Yirmi Dört Saatler
I
karýþtýlar yirmi dört saatlerim
yirmilerin sonunda
vakitlerdir delirmiþ akrepte gözlerim
vakitlerdir taylar misali
gök kubbemde fýr dönen
hatýralar
þiir
yorulan taylar mýdýr
þiir midir geride kalanlar
II
sabah saat sekize beþ yaþým geçiyor
ama hava karanlýk
birer kasvet kuyusu beþ yaþýmýn gözleri
içli zavallý bulanýk
ve dünya içinde dünyam
ev içinde ev
gül kokuyor orada
anne kucaðý
anne
gece yarýsý aydýnlýk
gece yarýsý Azrail uykulara uzuyor
sabah saat sekize beþ yaþým geçiyor
sokakta kapýlar baðýrýyor
sýra-sýra tahta kapýlarý evlerin
çýðlýklarý kanýyor gözlerimden içre
boðuluyor ufacýk yürek
birden tanrý gürlemesi
bir yeryüzü þimþeðinin intiharý belki
parçalýyor tüm rüyalarý
ve aydýnlýða dek korku
aydýnlýða dek fýsýltý
III
adý Ferhat
düþmüþ deniz sandýðý gözlerin ardýna
’ferhat
can ferhat
býrak yavrum aðadýr
o denizlerin sahibi
yazýk olur yavrum sana
öldürürler bir gün seni’
demiþse de annesi ve korkusu
dinlememiþ kalbi
ver bir gün açýlmýþ
deniz sandýðý mavi gözlerin önünde
gayrý þiþmiþ yüreði
patladý patlayacak
saat sekize beþ yaþým geçiyor
þimdi terk edilmiþ bir harabe
ve bir acem halýsý
terliyor korku
terliyor bir bedende iki çýplaklýk
taylar geçiyor
kuyruklarýnda kötülcül yýldýzlarla
Ferhat titriyor
yerde bir avuç kýzlýk kaný
alýnacaktýr elbet kaný
bunu biliyor
ama biliyor aþk yürekten
ayrý bir yürektir
aþýk için ölüm
bu yüreði yitirmektir
IV
ve devir aðalar beyler devri
þimdi olduðu gibi
ölüm onlarýn emri
bir harabede dökülen ince kan
evimizin tahta kapýsý önünde akan
ferhatýn kaný..
V
ah taylar geçiyor
yorgun taylar
durmayan taylar
kanayan taylar
ölmeyen taylar
geri dönecek taylar ah
artýk duralým yürek
çok karýþmadan bu duvar
bu toprak
bu bulutlar
bu gündüz
bu gece
bu akrep
bu insan
bu yýlan
bu ben
bu tay
bu dün
bu bugün
bu yarýn
bu þiir
bu an
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.