Parmak ucunda soldu leylim-ley’in busesi;
O sevda kaçkýnýna düþman oldu gölgesi...
Sýrça köþkün kandili yatsýdan önce söndü;
Gurur düþkünü dilber ar gazeline döndü...
Ýçine düþen çýðýn kor gizemiyle yandý;
Buzlarý çözüldükçe kül rengine boyandý...
Dibekte su dövmekten usandý da gözleri,
Ömrünün hazanýnda soðudu gönül teri...
Kendi eliyle çekti özgüvenini dara;
Ýnfazý öðrendi ya, þimdi aþkýnda sýra...