Heyulâ bir vakitse zorlayan zincirini
Kalender meþreplerin pusu kurma vaktidir.
Çaðýn Züleyhâ’larý býrak salsýn kirini!
Yusuf’ça asâletin dimdik durma vaktidir.
Sakýn ha! Sen yazarsan mühlet yanar, an yanar
Adl-i Ýlahî susar; sýrat ve mizan yanar
Edebi, edebsize tam duyurma vaktidir;
Yoksa hýrs tezgâhýnda usûl ve erkân yanar!
Sözde asâletlerden irin akan kurnalar
Rahmânî dimaðlara kokuþmuþluk sunuyor.
Âþifte nefeslerin üflediði zurnalar
“ Bahsi belâgat “ diye kürsüden okunuyor.
Elhak! Âhir zamandýr…Dengeler tersyüz bugün
Bir geçmiþin mirasý nasýlsa tuz buz bugün
Anlýyorum kalemim kanýna dokunuyor;
Paha biçemediðin ne varsa ucuz bugün!
Sabrý gem yapamazsan asla atta nal kalmaz
Býrak çið nâra düþsün soyu nâkýs âhýna!
Kim ki bunca ibreti görüp hâlâ ders almaz;
Hem kendine güldürür hem de tüm ervahýna
Elbet nihâyet bulur hâli kuþatan fetret
Tevazu havanýnda rahmete döner nefret
Mutlak ulaþacaktýr her gece, sabahýna
Saat þafaðý vurdu; gel sabret, sabret, sabret!..