KÜÇÜK OZAN
ÖLDÜRÜR BENİ...
KÜÇÜK OZAN

ÖLDÜRÜR BENİ...


ÖLDÜRÜR BENİ...

Karlı dağ başında çatal, çatal budaklar,
Ona buna hep kemikler atan adaklar,
Cananımda mevcut bulunan lal dudaklar,
Öldürür beni, öldürür beni, öldürür…

Irmak kenarında peyda olan balıklar,
Kimin ne olduğunu bilmeyen alıklar,
Esmer dilberimde cem olmuş sırmalıklar,
Öldürür beni, öldürür beni, öldürür…

Cahili imtihan edip duran âlimler,
Aşklar karşısında zuhur eden zalimler,
Karşıcımda gözü göz oynatan halimler,
Öldürür beni, öldürür beni, öldürür…

Edna zeminlerde hurda olan çanaklar,
Aşkın nihan sırrın elde tutan oraklar,
Güzelimde parıldayan elma yanaklar,
Öldürür beni, öldürür beni, öldürür…

Mis gölge altında sefa süren öküzler,
Eşeklere mesken gâh olmuş kumlu düzler,
Arada bir şöyle süzen mükâhhal gözler,
Öldürür beni, öldürür beni, öldürür…

Orada, burada cırcır öten çeneler,
Kişiyi hemişe değiştiren seneler,
Kabarık halde beni gözleyen sineler,
Öldürür beni, öldürür beni, öldürür…
KÜÇÜK OZANA(CML DMR)
İSTİRHAMNAME’den.
LÜGATÇE:

MÜKÂHHAL: Sürme sürülmüş, sürmeli.
HEMİŞE: Devamlı, aralıksız.

Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.