Bin deri deðiþtirir, mezara kadar insan
Yýrtýk pýrtýk bir deri, dibinde en son kalan
Dýþ derisini atmak, insâna pek de âsân
Estetik amaliyat, yapar neþtersiz zaman
Yosun tutarken rûhlar, tevbesiz günâhlarla
Gidene aðlar insan, sessiz sessiz âhlarla
Hakikatla atamaz, iç derisini fakat;
Kalýn deriler giyer, ölene kadar kat kat
Onu yamamak için, bu geçici âlemde
Bütün serveti verir, isterse bir kalemde
Tükettiði her þey, elinde iðne iplik
Halbuki iç âlemi, dýþýndan daha delik
Birçoðuna kefendir, ördükleri kozalar
Kanat çýrpmadan çürür, ruhûndaki azalar
Yarým kelebek bile, etmez ondaki cenîn
O, rûhî tekâmülü, nâkýs mahlûk-u mehîn
Bir tuðbâ aðacýna, konmak ister sebatla
Kuþlar uçamaz gökte, tüysüz iki kanatla
Kelebek olamayan, kurtlar yerde sürünür
Gökteki kelebekler, Hakk’a kartal görünür
En büyük koza dünya; kurdu da altý milyar
Cennete kozadayken, hayâlde kanat çýrpar
Soner Çaðatay 21 Aralýk 2010 / Wuppertal
Kelimeler:
Mehîn: Basit, deðersiz, aþaðýlýk