Ýnsan dedikleri þey, âkil bir bukalemon
Cemiyette mülkiyet, dayandýðý tek baston
Onunla maskeler hep, hakikî iç yüzünü
Mala mülke getirir, sonunda her sözünü
Yokluktan nefret eder; ama varlýða tapar
Biraz varlýk olmadan âciz insan ne yapar?
Maddî mülküyle kalkar, ayaða âciz beþer
Kendini bulmak için, maddeyi boþa eþer
Nefsinin hakikatý, bedenin verâsýnda
Ama yine de gezer, varlýðýn merasýnda
Acziyetini mülkle, örter bîçâre insân
,,Ben bir hiçim’’ diyemez, içindeki o lisân
O dil, rûhunun dili; susmaz varlýk balýyla
Mutlu olmaz ne evle ne de ipek halýyla
Her tehavvül bir þeyin, bir þeyden fisâlidir
Yerine gelen her þey, gidenin bir misâlidir
Her gidenin yerini, doldurur baþkasýyla
Dünyaya da el açar, içi boþ þapkasýyla
Kâh çocukla kâh malla, dâima mefâhirdir
Fakat onlar varlýkta, muzeyyef cevâhirdir
Ýþte ben bu varlýðý, ,,terk’’ ediyorum artýk
Kundurayý býrakýp, giydim yýrtýk bir çarýk
Þu beden serasýnda, ruhum bembeyaz bir gül
Yaprak yaprak açarken, seyreyledi bu bülbül
Bu güle bir sepettir, konulacaðým tabut
Onun gerçek bahçesi, bâkî âlem-i lâhut
Soner Çaðatay / 20 Aralýk 2010 / Wuppertal
Kelimeler:
Verâ: Arka
Tehavvül: Deðiþim
Fisâl: Ayrýlma, kopma
Mefâhir: Gururlu
Muzeyyef cevâhir: Sahte cevherler
Açýklama:
LÂHUT ÂLEMÝ
"Ulûhiyet, ilâhî âlem, yüce âlem." Ýlâh kelimesinden, vav ve te harflerinin ilavesiyle oluþan bir kelimedir. Sû ýlere göre varlýk tecellisinin ilk mertebesi olan "ehadiyet âlemi"ne denir. Bu mertebede Allah’ýn bütün isimleri ve sýfatlarý zatýnda mevcuttur. Mutlak gayb âlemi de denen bu bilinmeyen, görünmeyen âlemde Allah Teâlâ, isim ve sýfatlarý mertebesine inmemiþtir (Sinan Paþa, Tazarrûnâme, Nþr. A. Mertol Tulum, Ýstanbul 1971, 314 (93 no’lu dipnot), 351(344 no’lu dipnot). Tasavvufta genel olarak bilinmeyen mânevi âleme lâhût âlemi; insanlarla ilgili madde âlemine de nâsût âlemi denir.