AHBAP
Babalarýmýz dosttu…
Önce babam gitti zamansýz,
Sonra baban.
Ayný dertten,
Ayný illetten.
Miras paylaþýrken kardeþler,
dostluklarý yadigar kaldý ikimize.
Alasýndan hem de.
Ahbap olduk.
”Ahbap” dedik birbirimize.
Adlarýmýzý unuttuk.
Çarþýya vardý mý, ilk sana uðramaz,
Ýlk senin çayýný içmezsem,
Bilirdim incinir, kýrýlýrsýn.
O yüzden daha girer girmez caddeye,
Senin olurdu ilk baktýðým dükkan.
Ve sen olurdun, kalabalýk arasýnda oturan.
”Ahbaaap!” Diye, baðýrýp el sallamazsam,
”Gel ahbap gel!” Diyen sesini duymaz,
Havada sallanan elini görmezsem,
Alamazdým tadýný, ýsmarladýðýn çayýn.
Üç yýl önce, yaz tatilinde.
Hasret giderince annemle,
Dolanýp düþtüðüm yer, çarþýndý yine.
Seni aradý gözlerim ,
Göremedim lakin.
Kapalýydý dükkanýn,
Boþtu kaldýrýmda ahþap sandalyen.
Sordum birkaç esnafa:
“Nerede benim ahbap?” diye.
Ayrý yanýtladý her biri,
Her bir yanýt sýzlattý yüreðimi.
“Uðramaz oldu o, artýk buralara”
“Kapattý dükkaný geçen kýþta”
“Kapandý hem yuvasýna,
Kapattý kendini dünyaya”
“Kapattý “ dediler.
Henüz 25 inde kaybettiðin kuzunun acýsý;
Ne dünya hevesi koydu sende
Ne de ahret sevgisi.
Gülmez oldu yüzün,
Tükendi teselleme yüklü sözün.
Geçen yýlýn yazýnda,
Öðrenince kardeþinden hasta olduðunu
Duramadým yerimde.
Koþar adým vardým evine.
Balkonda oturan yengeme,
Seni sordum iyice.
O illetin sana da uðradýðýný duyunca,
Boðuldum kahýrlara.
Uyuyordun içerde,
Kýyamadým uyandýrmaya.
Camdan baktým sadece.
Selam býrakýp sana,
Döndüm gerisin geriye.
Telefon ederim demiþtim kendimce,
Ettim de.
Yattýðýný söyledi hastanede,
Refakatçindi yenge.
Kimseyle görüþmediðini ekledi sonra,
“Ahbabýn, arýyor de,
Anlarým görüþmek istemezse”
Dedim ve aðzýndan;
“Ahbap..” çýkar çýkmaz eþinin
Telefonu nasýl kaptýðýný elinden
Görür gibi oldum,
Kilometrelerce öteden.
Biliyordum özlediðini,
Biliyordum görmek istediðini.
Zira Ben de özlemiþtim.
Çoktu üstelik göresim.
Bilmem þu koskoca dünyada,
Sahip miydin bir dosta?
Ama, biliyordum “ahbap” demediðini
Benden baþkasýna.
Annemi aradým, geçen Cuma.
Telefonla.
“Ne var ne yok kasabada?”
Diye sorunca:
Aðlamaklý oldu sesi,
Üzülüyordu annem, benim adýma.
“Kara bir haberim var sana”
Der demez taþ deðdi diþime.
“Þevket..” dedim…
“He, senin ahbap” dedi annem.
Bilemedim nereye koyacaðýmý,
Elimde kaldý öylece telefon ahizem.
Bilemedim be ahbap,
Bilemedim ne yapacaðýmý.
Sen de býrakýp gittin,
Býrakýp gittiði gibi babamýn.
Býrakýp gittiði gibi babanýn.
Sen de göçtün be ahbap,
Sevdiklerimin bir bir göçtüðü yere.
Göçtün sen de.
Ve ben kalakaldým.
Aðrý daðýndan daha büyük
Oturup durur þimdi,
Göðsümde piþmanlýðým.
Nasýl geçer bilmem.
Kulaklarýmda kalan son sözlerin;
Hastanedeyken telefonda:
“Ne vardý, o gün uyandýrsaydýn.
Ne olurdu bir kez daha görseydim yüzün.”
Diye, sitem eden sesin.
Nasýl silinir bilmem kulaklarýmdan.
Zamansýz gideceðini bilseydim böyle,
Atlar gelirdim Ýki elim kanda olsa.
Nasýl alýþýlýr bilmem yokluðuna,
Ama; bu piþmanlýk yakýyor içimi be ahbap.
Daðlýyor içimi.
msg
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.