Seviyi meþru kýlmayan hangi ürküntü Bir iblisin örsünde ezilen Samsa’ya dönüþüverir.. Kulak ver sesime,duy beni Hiç korkma! Kimseler kökünden söküp atamaz Sarmaþýklar misali sonsuzluða uzanýp Ruhumuzu saran sevgilerimizi
Koruklaþan zamanlarda Kaldýrým kaldýrým dolaþmaktan Tabanlarý delinip kopçalarý çürüyen Ve lostra salonlarýnda hapsolan papuçlar deðildir sevi Gem vurulmaz parslar gibiyiz biz Gözü kanlý gibi koþmaktan Bütün bedenlerinden buðular saçan Semaverler misali kaynar vadilerimiz
Çoban yýldýzýnýn yayla sularýyla oynaþtýðý Arzularý istifleyen alaca gecelerin vuslat vaktinde Bir divitten dökülürcesine yayýlan En alevli Ve en hýrcýn safirlerimizi Kýyýlarý döven turkuaz dalgalarýn Kýzgýn kumsallara doluþmasý gibi kusursuzca Giz’i bizde saklý Mahrem koyaklarýmýza nakþedeceðiz
Bütün mevsimler boyu Gönlümüzde turnalar uçuþurken Ürkek bir ay’ýn þafaða sýðýnma vakitlerinde Gözbebeklerimizde büyüyen yangýnlarýmýzý Kendi ellerimizle biz söndüreceðiz…
Necdet Arslan
Sevgili Okur,
’Bir yazýn sitesinde ’Haftanýn Þairi’’ seçildiðim günlerde grup yöneticisiyle bir söyleþi yapmýþtýk. Söyleþi sýrasýnda bana aþaðýdaki sözcükleri kullanmam koþuluyla bir sevi þiiri yazmam istendi. Þiir bu espriden doðmuþtur. Bilgilerinize.