"sürgüne gönderelim bizi sevgilim
bir avuç aþk çaldýk ya hayattan"
üzerine toprak örtülenler üþür mü kar dökülünce buluttan
yaðarsa yaðmur ýslanýr mý sulu sepken satýrlar
ve kuþlarýn sesini duyar mý orman
yalnýzlýðýn,
gömlegini giyince....
ya çýplak kalýnca insan
arýnýr mý
üzerinde biriken kirlerinden
su yutar mý nefreti
alýr gider mi
denizlere...
o zaman,
ölür mü hayat
mavinin cennetinde...
kollarýnda sarýldýgý yalnýzlýðý
varligýnýn inlemesi ta içinde
sus konduran dudaklardan
eksik,
talan,
yalan öpüþler...
arabesk bir þarkýyý mühürlemiþ,
gizli naðmelerinde sonbahar sürtüðüne veryansýn heceler,
naif bir yüreðin kederi çiðneniyor
simdi,
dilinde ...
"bir düðüm daha atalým sevgilim, boynumuzdaki hükümlere
ayaklarýmýzýn altýnda tökezlenmis hayat" ...
vursunlar, gidelim...
YILDIZ