kýrýk dökük bulaþýktan sevda dizlerimin sancýsýna sararken sicimden ipleri
raks eylerken kalemimden
seher vaktinde sevda naðmeleri inceden
uzak diyarlardan seslenen bülbülün niyazý
güz ayazýnda ki gölgen
beni tüketti...
seyrettiler yýkýntýmýzý
kýrdýlar dallarýmýzý
güz vakitleri yaklaþmýþken
aþkýmýza zehirli sarmaþýklar doladýlar
ve
yýkýntýlarýn arasýndaki iskelet bedenimiz çekiþtirildi
yaðdanlýktan döktüler aðlayan gözlerimize acýlarý
ellerimiz karadan beter karanlýk
sevdamýz canýmýzýn öte sokaðýnda
kimsesizliðine esir düþtü
tel tuzaklar ördüler fakir ayaklarýmýza
bir öte ilerisi uzak
bir ötesi yitik
bir ötesi çorak toprak
harabe...
þansýzlýðýmýza bir sorun
kim tutar böylesi sevdanýn kavruk düþlerini sarý yapýþan ellerinde
dokuz sekizlik bedelsiz yaþamýmýn içinde
senden kalan vakit düþlerim bulaþtý genzime
korkusuzca...
n.altýn 12/11/2010