İSTANBULDA BİR SABAH
Ýstanbul da bir sabah
Sabah erken
Ve yine ben Beþiktaþ ta
Seni bekleyen
Güneþ doðmak üzere
Belki üþüyen yaným ýsýnacak ama
Yalnýz kalan yüreðim
Sýcaklýðýna hasret kalan bedenim
Hiçbir zaman ýsýnamayacak
Yani seni bir daha saramayacak
O deniz mavisi bakan gözlerini
Beþiktaþ sahilinde veya
Beþiktaþ Ýnönü Stadyumunda
Bir daha göremeyecek kadar uzaklarda
Belki sana yakýn ama
Bir baþýma yalnýz olduðumu
Seni özlediðimi söylemek isterdim sana
Ama neyleyim yoksun iþte
Yokluðun öyle yorgun ki bedenimde
Asýrlar yaþamýþ gibi
Öyle yorgun duruyor ki benimde
Sensiz ve mutsuz
Öyle yaþlanmaktadýr bedenimde sensizlik
Öyledir bi tanem hehe böyledir halim ya
Gülüyorum ben
Ama sen güldüðüme bakma
Ýçim kan aðlamakta
Sensizliðe isyan etmektir aslýnda
Yaþam dedin mi acýyý çekeceksin
Yani benim gibi
Ama gülüm bu kadarda iþkencedir bana
Hele sensizlik bir yana kalsýn
Býrak kanasýn yüreðimde þimdilik
Ya Ýstanbul a ne demeli bilmiyorum
Tek bildiðim þey seni sevdiðim
Seni özlediðim yaþamakta öyle
Ama öyle zorlaþtý ki istanbulda yaþamak
Gün geçmiyor ki üç beþ kuruþ uðruna
Gasp edilip ölen taksici esnafým
Veya sokaktaki bir yurttaþým
Öyledir gülüm böyledir halim
Dedim ya Ýstanbul da bir sabah
Ve ben ayný yerdeyim
Beþiktaþ Ýnönü stadýnda
Ama yorgun bedenimde çuvallan sancýlarla
Bekledim seni
Birde bunun þarkýsý vardý biliyor musun?
Ben söyliyim Ýstanbul’da bir sabah, sabah erkendi
Uyuman gözlerim seni beklerdi
Sen gelmiyordun sen gelmiyordun ...
Sosyal Medyada Paylaşın:
reşat yıldız piroğlu Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.