Ot bunlar ot, her bir yerde yeþeren. Kökü toprak altýnda yürüyen, Özel ak yaþamalarla soy süren. Kendi baþýna gücü, kuvveti yettiðince…
Ot bunlar ot, Tarlada, bahçede, yol kenarlarýnda. Ýnsan eli deðen, deðmeyen topraklar da. Ot iþte, her zaman yalnýzlýklar da. Ayaklar altýnda çiðnenir hoyratça…
Ot bunlar ot, Tanrý’dan su, güneþ den ýsý ve besi topraktan. Beslenmiþ beslenmemiþ insan eline bakmadan. Ot iþte, deðersizce kovulmuþ ordan, buradan. Neden vardýr, nasýl yaþar, bizlerin anlamadýðýnca…
Ot bunlar ot, Ne aðaç sefasý, ne bahçeler þenliði, KIR GÜZELÝ. Ne sofralar boyunda, ne vazolar içinde yürekli. Ot iþte, ne de yakaya iliþtirilen sevgi iþareti. Boynunu eðdi, hain týrpanlar idamýnca…
Ot bunlar ot, Ermiþ’ce çabalarla, toprak altýndan çýkarlar. Ýnsanoðluna, sessizce öz güzellik sunarlar. Faydasýz deðil ama ot iþte, ot bunlar. Amaçsýz, aþksýz yaþayan mutsuz insanlarca…