Ben Senin Beni Sevebilme İhtimalini Yerim

sicak ve uluslar arasý vip salonlarýnda vazgeçtim müdür olmaktan
ve menümde tütsülenmiþ somon fümeydi babam
ben seninle bir gün londrada fish and chips yeme ihtimalini sevdim
bogazici üniversitesinin bogaz manzaralý yýllarýnda
istanbulda yemyeþil baharlar yaþanýrdý o zaman
özlemedim ben kimseyi
ve bu özlememeler öyle uzun sürdü ki, umrumda olmamaya baþladý herkes sonra
bizim madam bovary lerimiz vardý
bvlgari kokan arkadaþlarla paylaþýlan sýcak þaraplar esnasýnda
fotomodellik oynamaya baþladýk
ben fotomodel oluyordum sen fotoðrafcý geri kalanlar hayran kitlesi
kýrmýzý rujlarla boyuyorduk dudaklarýmýzý ve konusuyorduk...
albert camus’e inat bir fransýzcayla
imaj makerlarýmýzdan öðrendik nasýl giyineceðimizi
bogaza püfür püfür meltem esiyordu
ve açýk mekanlarda grup sex öneriyordu jetset sosyetesi.
oysa türkiyedeki jetsetle iþim olmadý benim
magazin basýnýna yansýmadým hiç
ünlülerle gidilen medyatik resepsiyonlardaki tacizleri saymazsak
bogaza usul usul nisan yaðmuru yaðýyordu
ve geceyi evde gecirmeyin diyordu prime time magazinleri
oysa geceyi býrak sabaha kaldým ben hep
tüm medyatik insanlarla adým gecti benim
sosyetenin ortasýnda vazgecilmez bir yüzdüm ben illaki
sana konser biletleri alýyordum festivallerde
ben senin beni sevebilme ihtimalini yerim
son model arabalarla býrakýlýyorduk bagdat caddesine
ben seninle champs elysees de yürüme ihtimalini sevdim
ben senin beni sevebilme ihtimalini yerim
Yaz sýcaðý bronzlaþtýrýyordu tenimin yves Saint laurent kaplý yumuþaklýðýný
sonra bmw oluyordum, altý silindirli cabriolet
ne yana baksam bodrum sanýyordum
santorininin vazgecilmez maviliðini
bmw oluyordum bir süre
yanýmýzdan gecen Porschelerle kapýþýyordum, sýrtým ýsýtmalý deri koltuk garantisinde
bmw oluyordum
sevilladan madride.
ne büyücem cocuk kalýyordum
sen nehrinin sesini koyuyordum sonet lerimin baþýna
korkmuyordum
sonra iniyordum bmw den
opera meydanýndan arc de triomphe ye giden
ömrümün en pahalý, ömrümün en ünlü.
ömrümün en in magazalarýndan alýþveriþ yapýyordum
çünkü sonuçta ikoncan oluyordum, jean paul gaultier kokuyordum
sýcak ve business class jetlerde vazgectim cocuk olmaktan
ve testerýmda cacharel kokusuydu babam
ben seninle newyorkda medison square gardenda
ben seninle tüm sosyetenin muhakkak bildiði
le ambiance da
ben seninle parise kuþbakýþý bakan eifel towerda
ama illaki en az beþ yýldýzlý mekanlarda
ben seninle de mario nun teras katýnýn
yapay yagmurlarý altýnda
çýkmayan makyajýmla oturabilme ihtimalini sevdim
ben senin beni sevebilme ihtimalini yerim
ben seni paramla döverim:)))))))))))


Yýlmaz Erdogan’ýn eþsiz espiri anlayýþýna saygýyla....


Sosyal Medyada Paylaşın: