ve monsieur;
bir þarký çalar radyoda
yaðmurlu sonbahar akþamý
ürperdiðini hissederim uzaklarda bir yerde
sýmsýký sarýlýrým þalýma ýsýtmak ister gibi üþüyen ellerini
vurunca þahdamarýndan saatler yalnýzlýðý
ah içimin en masum yaný, ah benim günah/sýzým
gözünün yaþýna kýyamadýðým
kendime deðil
/saklýndaki kederine yanarým/
varsýn ayaz gecelerde yokluðun sürmelensin gözlerime
buz tutmuþ sabahlara aralayayým kirpiklerimi
bil ki dudaðýnýn kýyýsýnda çözülüp
yüzünün çizgilerinde koþar mutlu çocukluðum
ve yeni bir ben büyütürüm teninde
(benim için üzülme)
/o zindan karasý gözlerinde gönüllü tutukluyum/
ve
bir akþam
eski bir þarký çalar radyoda
saçlarýmýzda kýraðý
sonra
muzip bir ifade kývrýlýr yanaðýna
(ya meþk düþer dilinden ya da küfür)
yâd edersin "pasaklý kontes" dediðin o vefasýzý...
_asmin_