Ahvâlini sorarken ,,Üstadým!’’ dedi Hayyâm
,,Muhâkemetü’l-Lügateyn’i okudum akþam’’
,,Zebân-i torkî üstündür zebân-i fârsîden’’
,,Diyorsunuz kitapta. Söyler misiniz neden?’’
Nevâî: ,,Çok kolay öðrenir Türkler Fârsîyi’’
,,Fakat Farslar zor öðrenir zebân-ý torkîyi’’
Hayyâm:,,Bu kelâmýnýz bir kýyâs-ý fâsiddir’’
,,Tahsîli zor bir lisân, cidden lisân-ý beddir’’
Yunûs’a dönüp sordu meraklý Ömer Hayyâm
,,Türkçeniz arý mýdýr cidden, sevgili hocam?’’
,,Evet, Türkçe’m arýdýr, aðzýyla ballar yapar’’
,,Gûhinden de mescide arýcý mumlar yapar’’
,,Latife yaptým dostum’’ diyerek güldü Yunûs
,,Hadi çýrak koþ getir! kütüphâneden kâmûs’’
Çýrak, gidip getirdi hemen kalýn bir kâmûs
Cemil Meriç:,,Ýþte bu, dilde pasbân-ý nâmûs’’
,,Bu kâmûstan sorulur edebiyâtta nâmûs’’
,,Edîbte olmalý nâmûsa pasbân bir kâmûs’’
,,Evet’’ diyerek devam etti Yunus sözüne
,,Gelelim meselenin künhü ile özüne’’
,,Nesl-i hâzýrýn kastý, arý Türkçe lafzýndan’’
,,Tezkîye-i lisândýr Arapça ve Farsça’dan’’
,,Ecnebî kelimeler þiirde bâd-ý sabâ’’
,,Aþaðýdaki þiirim buna misâl-i zîbâ’’
,,Miskin Yunus bîçâreyim
Baþtan ayaða yâreyim
Dost ilinden âvâreyim
Gel gör beni aþk neyledi’’
,,Miskîn ve aþk kelimeleri aslen Arapça’dýr’’
,,Bîçâre, yâre, dost ve âvâre de Farsça’dýr’’
,,Katî benim deðildir arý Türkçe kelâmý’’
,,O, kavmiyetçiliðin lisândan intikâmý’
,,Lisâna düþman oldu, kavmiyetçi edîbler’’
,,Bunun için kuruldu türlü türlü hizibler’’
,,Meþhur harf inkilâbý abdâlý aptal yaptý’’
,,Kuþlarýn bâl -inden de arýlara bal yaptý’’
Bunu duyunca güldü þâir Pîr Sultan Abdâl
,,Bir kanunla, lakabým oluverdi bir aptal’’
,,Þapka düþerse harften, karýþýr manalarý’’
,,Dânâlardan ayýrmak, zor olur danalarý’’
,,Dilim arý deðildir, bilakis o sâde dir’’
,,Edebiyatta dilim üç þeritli câddedir’’
Soner Çaðatay 6.10.2010 / Wuppertal
Kelimeler:
Muhâkemetü’l-Lügateyn: Ali Þîr Nevâî’nin Arapça ve Farsça’yý birbiriyle kýyasladýðý kitabýdýr.
Zebân-i torkî: Türk dili
Zebân-i fârsîden: Fars dili, Farsça
Kýyâs-ý fâsid: Yanlýþ kýyas
Lisân-ý bed: Kötü, çirkin dil
Gûhi: Bok
Kâmûs: Büyük sözlük
Kütüphâne: Bundan kastým Süleymaniye Kütüphanesi
Çýrak: Çýraktan kasýt bizzat benim
Pasbân-ý nâmûs: Namus bekçisi
Pasbân: Bekçi
Tezkîye-i lisân: Dili temizlemek, arýndýrmak
Bâd-ý sabâ: Sabah rüzgarý, doðudan esen rüzgar. Bundan kastým Farsça ve Arapça’dýr
Misâl-i zîbâ: Güzel örnek
Kavmiyetçilik: Milliyetçilik
Dâna: Bilge
Bâl: Kuþ kanadý
.