Çocuktum denizin ve rüzgârýn sesi buluþurdu geceleri Tahta pencere kenarlarýndan týslayarak sýzardý içeri Duvarýn kenarýna yýðýlmýþ yorgan döþekle tatlý uykular Bazen rüyama girerdi uzun boylu dev hokkabazlar
Gözümü her açýþýmda gölgeler saklambaç oynardý Sýkardým gözlerimi sýmsýký gün aðarana kadardý Sabahlarý uzak evlerin bacasýndan duman çýkardý Kýyýya inerdim karadeniz kayalarý hiç aralýksýz kamçýlardý
Kýlcal dereler kývrýla kývrana karadeniz’e kavuþma telaþýnda Küme küme olurdu bulutlar sohbet eder gibi dað baþýnda Yamaçlardan birinden vadiye inerken ruhum her þeyi içiyor Tahta arabalarla çocuklar önümden son sürat geçiyor
Evimize dönüyorum dizmiþ ninem hamsili ekmekleri Çamurlu saçlarýmý karýþtýrýyor hamurlu sevecen elleri Dedemin takým sandýðý her zamanki yerinde duruyor Ýçinde kerpeten çekiç çiviler bir de teneke makasýný saklýyor Dedemle eðri çivileri bir taþýn üzerine koyup çekiçle düzlüyoruz Parmaklarým ustalaþýyor gülüþüyoruz
Elimi acýta acýta daðýtýyorum kerpiçi Büyümüþmü?Görmekten kývranýyor içi Kýrma oyuncaðýný diyordu;Bu sonu Her yeni oyuncaðýmda kucaklýyorum onu.
Hep anlatýyordu bana.
Balýklarýn acýmasýz öyküsünü anlatýrdý derinden Büyük balýk yutmasýn diye direnmek geliyor içimden Pul pul gümüþ bulutlarýn baþka bir biçimi Þimdi adýnýn özgürlük olduðunu anladýðým duygular sarýyor içimi
Faruk Civelek
Sosyal Medyada Paylaşın:
Kızıl Gazel Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.