Ava çýkan genç adam, denk gelir bir kartala;
Yaralýdýr kuþcaðýz, artýk nasýl kurtula?
Kýrpar kanatlarýný, atar hemen kümese;
Keþke kartal orada, tavuklarý yemese !
Þok olur erkek kartal, tüm olup bitenlere;
Sinirlenir çýldýrýr, gýt gýdak ötenlere.
Gün geçtikçe üzülür, alýþamaz bu hale;
Kümesin horozluðu, zavallýya ihale !
Bu durum,bahtsýz kuþu, çok derinden yaralar;
Yaslý kartal derdinden, kendisini paralar.
Adam der ki kartala: “Tasalanma boþ yere,
Ne gam çeker durursun, dinle beni bir kere.
Çok sýradan biriydin, kartal olduðun zaman;
Ama artýk öyle mi; boþa inan aðlaman!
Olgun bir horoz gibi düþünsene kendini;
Yeryüzünde yok dengin, aþ artýk þu bendini.
Var mý koca dünyada, böyle görkemli horoz?
Kýymetini bilirsen elindeki büyük koz”
Avcýnýn suratýna kartal öfkeyle bakar,
Zehir gibi sözlerle adamý fena yakar:
“Beni ne hale koydun yolarak kanadýmý;
Gökyüzünün þahýyken, rezil ettin adýmý!”
Kartal göklerde mutlu, yerler ona dar gelir.
Sultan olsa istemez, uçamamak ar gelir.
Barýnamaz kümeste, kartal ruhu taþýyan.
Muradým gülme artýk, böylesi hallere yan!
Murat CANBOLAT