Vurulmuþumtum oysa ben Bir sevdanýn hýþmýyla sersefil Diz boyu hasretimin sancýsý Yalým alaz ateþinde yanmada...
Bestesi yakýlmýþ bir þarkýnýn kýrýk dökük güftesi Yol boyu meyhanelerinde kenevir sarmalarý Oturmuþ koltuðuna kara kýþýn sevdasý Birden bire kaybolan rüzgarýn sesi...
’Kýpkýzýl þafaklar bekleye dursun hele Acelemiz yok nasýlsa ölümle randevuya’
Bir mendile düðümlemiþ yüreðini Her damlasý iz býrakýrken yolumuzun üzerinde Hüznümüzü tüketiyoruz güya ahmak yanlarýmýzla Ve daha tatmadan acýnýn ne olduðunu...
Pek ala biliyoruz oysa Baharýn geç geleceðini Çýrpýnýþlarýmýz beyhude zamanýn kýskacýnda Bir ses bile veren yok sesimize Hangi menzilde durmalýyýz Ve daha ne kadar zaman gerekli Yalancý cennetimize...
’Susma’ diyorum ’Bir çocuk edasýyla konuþ benimle Gün buluta girmedi nasýlsa Ve kiraz aðaçlarý çiçeðe durmadý daha...’
Uzanýp sessizce üþüyen ellerimi tutuyor Ve parmaklarýmýzý gömüyor Saçlarýnýn kývrýmlarýna...
Gökkuþaðý çýkmaz biliyorum böylesi zamanlarda Gün gecenin koynundayken Ve aþk henüz almamýþken tavýný...
’En çok da aðlamalarý vuruyor düþlerimi Bundan mýdýr bilmiyorum, yitirdim gülüþlerimi?’
Hep sancýlar duyumsadým sol yanlarýmda Yýlkýlarýn ardýnda koþmalarým tüketti her arzumu Ihlamur aðaçlarý gibi yoldular dallarýmý Bir fincan çayýn hatýrýna katlandým kaldým Yitirdim yollarýmý...
"Asma artýk suratýný de hele Ne zaman sökecek bu kirli þafak"