bilmedi bilmiyordu nedemekti çocukluk misketleri hiç olmadý umutlarýný zaten çöpe atmýþlardý çelik çomaðý yoktu onun telden sapý olan plastik arabasý yoktuý ama biliyordu
perþomen kaðýtlarýnda kirletmiþlerdi hayatýný yazmýþlar kararlar almýþlardý yoktu o sadece çocuktu oyuncuydu içindeki çoþkuda gözlerinde yeþil mavi geleceði vardý görememiþlerdi
halbuki insandý o; yaþamasý özlemesi sevmeside vardý seviyordu dört duvar olsada hayatý kirlensede elleri yüzü o yeni kýyafetleri de biliyordu ama yoktu
katlanýyordu hep susuyordu konuþanlara karþý yeþili kýrlarý koþmak istiyordu okula gitmek yazmak yeþermek kara tahtada her kez gibi gururla ben Türküm demek diyemedi hiç