Beklemek...
Seni beklerken
kalbimin ritmine yenik düþüyorum
ve elim ayaðým bir birine dolanýyor, her nedense ?
bardaklar bile, masada dik durmayý beceremiyor ya, kahretsin !
zaten, kýrýlan bardaklarý saymasak
birde garsonun kýyafeti var
bayazlýðýný yitiren
nasýlmý ?
Ben yere düþürdüðüm çatalý alýp tam
doðrulurken, elinde tepsiyle
yan taraftaki masaya
servis yapacak olan garsonla
çarpýþmazmýyýz birden..
adamcaðýzýn yüzü gözü berbat oldu...
Ya afedersiniz istemeden oldu,
demem de birþey ifade etmedi.
Derken patronlarý çýkageldi,
beyefendi; lütfen siz hiç yerinizden kalkmayýn
yoksa bu müeseseyi ayakta tutmamýz çok zor.
Bir de sevgilinizin geldiðindeki, halinizi hiç düþünemiyorum.
Aman kardeþim, lütfen hesabýnýzý ödeyip terkedin burayý...
Ne yalan söyleyeyim çok pahalýya maloldu
seni öylece beklemek..
Olsun yinede seni beklemeye deðer.
Peki ama, ya þimdi nerde bekleyeceðim ?
çünkü, daha önce bu civardaki bütün kafelere gitmiþliðim var...
Baya da tanýnan biriyim bu civarlarda, Allah var
Ki adýmýmý içeri atar atmaz soluðu dýþarda alýyorum, omuzlar üzerinde...
Oysa hiçte sevmem omuzlarda gezmeyi.
Hani, Seni beklemek birþey deðil aslýnda ?
Þu garsonlarýn acemiliði olmasa...
Sosyal Medyada Paylaşın:
yasar_Çetinkaya Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.