ÂÞIK ÝRÞADÝ:
“Âþýktan maþuka kalan bir sevda
Yel vurur ansýzýn savrulur gider”
Hasretli yürekte solan bir sevda
Susuz çöller gibi kavrulur gider
Öyle sýk dokuyup ince elersen
Kafa göz yararak yürek delersen
Kapý kapýyayken ele yelersen
Yabancý kapýya çevrilir gider
Piþman oldum desen iþe yaramaz
Arasýn istersin seni aramaz
Kolun uzansa da ayak varamaz
Hasretin oklarý sivrilir gider
Üzüntüden hasret kalýr neþeye
Ýçki ilaç olur vurur þiþeye
Kapýya varmadan çöker köþeye
Öksüz kedi gibi kývrýlýr gider
Böylesi sevdanýn türküsü bitmez
Ýnsana düþmaný bu kadar etmez
Ýrþadi yazsa da kalemi yetmez
Yaþlý çýnar gibi devrilir gider
OZAN FEYZÝ:
“Âþýktan maþuka kalan bir sevda
Yel vurur ansýzýn savrulur gider”
Aþýðýn ömründen çalan bir sevda
Cehennem narýnda kavrulur gider
Sevilen sevene etmezse nazý
Gelir o sevdanýn baharý yazý
Gönülde fýrtýna kopsa da bazý
Coþkun sular gibi durulur gider
Sevdalý baþýna taksa da tacý
Hasret yarasýnýn yoktur ilacý
Diyarý gurbette çekilen acý
Neþenin tahtýna kurulur gider
Umutsuz aþýðýn uzanmaz kolu
Yorgun savaþçýdýr bulamaz yolu
Sevdaya düþeni vurursa dolu
Yaþamý boyunca burulur gider
Feyzi’nin böyledir sözünün özü
Yýllarca taþýdý yürekte közü
Vuslata ermeden söyleyen sözü
Vallahi yürekten vurulur gider