Son kahýr mektubuydu satýrlarda cinayet Karayel güftesine isyanda kalem kâðýt Heyhat yine gelmedi intizara inayet Al beni götür benden susuz çöllere daðýt Kalmadý yüreðimde ahde karþý dirayet Son kahýr mektubuydu satýrlarda cinayet
Hüzün daðýna çarptý un ufak oldu sine Tozlarýný süpürdü erken kopan fýrtýna Kement attý gölgemin biçare ensesine Sahi alan olur mu dertlerimi sýrtýna Kan kýzýlý düþlerim resmi geçitte yine Hüzün daðýna çarptý un ufak oldu sine
Bedenimden muhacir sokak arasýndayým Bir devr-i senâ imiþ meðerse akan zaman Eyvah eyvah ki eyvah vefa yarasýndayým Ruhuma çuvaldýzla firkât dokurken simân Bu kahýr mektubunun karar sýrasýndayým Bedenimden muhacir sokak arasýndayým
Hatýra duvarýný yaka paça yýkalý Dört yanýmda cesetler ortada üþüyorum Dönüþü yok yollarýn rotasýný yakalý Her adým biraz daha zemine düþüyorum Bu beyaz gömleðimin üstü alev yakalý Hatýra duvarýný yaka paça yýkalý
Beni bende arama ararsan sende ara Kapatýnca kapýyý yolcu bekleyen hancý Yolcusunu kaldýrýp taþlara çaldý bora Bulutlardan süzüldü yaðmurlarýn utancý Belki benim bahtýmdýr geceden daha kara Beni bende arama ararsan sende ara
Korkumu korkuturken med-cezir içindeyim Ya bir sabah ansýzýn çýkýp gelirse biri Söylenmemiþ sözlerin tarifsiz hiçindeyim Tekrar aðýrlamak zor kalmayan misafiri Ben hâlâ mazideki neden ve niçindeyim Korkumu korkuturken med-cezir içindeyim
Ýntizârla kapandý sahnedeki son perde Perdelerde aðlýyor öksüzlüðün melâli Satýr satýr gâm düþmüþ yazdýðýn o eserde Nasýl revâ görürsün dermanýma zevâli Mütebbessim bakarken sinemdeki bu derde Ýntizârla kapandý sahnedeki son perde
Hâlâ bülbül sesine ses vermez gül menfesi Döne döne ölürmüþ ýþk’a meftûn pervane Mecnun’u mecnun yapan sanma Leyla nefesi “Âsûde baharým” der; ölüm gelse rindâne Bülbül’deki bu hâlden hýçkýrýrken kafesi Hâlâ bülbül sesine ses vermez gül menfesi
Ah yaralý fesleðen yoklar içinde var’ým Ukba’ya söz kesmiþtik geçerken ser’imizden Varsýn aðyâra inat hiç dinmesin bu hârým Kan süzülse ne çýkar hasretli terimizden Seni sevmekle bitsin sinemdeki tek kârým Ah yaralý fesleðen yoklar içinde var’ým
Ben gibi kimse bilmez yalnýzlýðýn sesini Ne aðaran saçlarýn serencâmýný duyar Zaman nemli gözlere hýnçla çeker ye’sini Yýldýzlar saç telinin çýðlýklarýný sayar Bir hayâl kahvesinin aralarken sisini Ben gibi kimse bilmez yalnýzlýðýn sesini
Bir fasl-ý hazân olur sürgündeki o hâlim Lebâleb olduðunda sýr saklayan bu havuz Hangi sokak baþýnda yol sorar arzuhâlim Ve ne zaman tutacak ellerimden kýlavuz Aðýr aðýr biterken dizlerimde mecâlim Bir fasl-ý hazân olur sürgündeki o hâlim
Moðol istilasý var sanki can kafesinde Kim bu sürgün þehrimin isimsiz þehr-engiz’i Hicrânýmý tartarken ýzdýrâb kefesinde Görseydi kahrederdi at sýrtýnda Cengiz’i Göçe gönül koyalý bir hamal küfesinde Moðol istilasý var sanki can kafesinde
Bak unuttum adýný sahi saçýn ne renkti Perçeminde var mýydý takýlý beyaz gülü Hangi akýndan gelen þehsuvar sana denkti Dokunsa aðlar mýydý satýrlarýn virgülü Belki de bir zamanlar gönlün hevenk hevenkti Bak unuttum adýný sahi saçýn ne renkti
Dedim ya gece gözlüm gözbebeðinde kuyu Dev dalgalar içinde yaþýyorken mahþeri Her kulaç darbesinde boyumu geçti suyu Su dibine çökerken yorgun yüzlü Makberi Vukûundan betermiþ meðer hasretin þûyû Dedim ya gece gözlüm gözbebeðinde kuyu
__________Makberi Sosyal Medyada Paylaşın:
Makberî - Ahmet Akkoyun Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.