yalnýzlýk, yine, yine yalnýzlýk... ve toprakla aklandýk... bir damla nutfeden bin bir suretle gah anladýk, gah anlattýk...
inkar edilmiþ sanki bir karanlýk, ne sýcak, ne soðuk, som ýlýk...
sýzýsý hala heybemde, zühre gibi yüksek ve de güzel köle gibi yalnýzlýk, bir dirhemlik çehremde ve her þeyden deðerli ve her þeyden kavi bir masumluk, bir meryem’lik...
yalnýzlýk biraz ölüm yasý, birazcýk da berraklýk... tüy gibi, þeffaf ve araf arasý yanlýzlýk, yine, yine yalnýzlýk.. ve toprakla aklandýk... bir damla nutfeden bin bir suretle gah parladýk, gah karardýk...