ayak izlerinde sen vardýn ve senden kalanlar... doðuma hazýrlanýyordu gece ve tan vakti altýn saçlý deniz gözlü çocuðu kucaklamaya... yýllarýný, bir damla yaþta toplayan adam vurdu bohçasýný omzuna sessizliðin hýçkýrýklarla alkýþ tuttuðu sokaklarda gidiyordu bir bilinmeze... bohçasýnda umutlarý yüreðinde sevdasý yaþlarýn isyaný güneþi görmemiþ gülüþleri bükülen boynu ilerliyordu bir adam sessizce adým adým kaldýrýmda býraktý anýlarý... sen vardýn ayak izlerinde ve senden kalanlar... doðuma hazýrlanan gecede çýðlýk çýðlýða hasret. bu yolculuðun vazgeçilmezleri sevinçleri beklentileri gönlünün yediverenleri gül dikenine asýlý kalan bülbüllerin dilleri... hepsi... ama hepsiyle birlikte adým adým küçülüyor karanlýkla birlikte gecenin son demlerine gelin oluyordu umutlar... yaþam rakkaseleri sarhoþ saatlerini kurban ediyordu çilingir masalarýna. kaldýrýmda silinmeyen ayak izleri ve seninle sessiz seninle sensiz sessizlik... son kez baktý ardýna o bilinmezin yolcusu yaþ yaþ olan gözlerle dudaklarda ölesiye ölesiye bir ses... seninle sensiz olsam da sarayýna esir olsam da her an seninle doðup ölsem de seviyorum seni iþte... seni seviyorum... bak, eðil de bak sensiz kapanan uykusuz gözlerime bir bak... orada güneþin saçlarý var þimdi sen yoksun yine, yoksun sen... aydýnlýða yenilen kalbinde ve o karanlýklarda üþümüþ ayak izlerinde bohçamdaki sevdamda sen varsýn, ve senden kalanlar...