Bir Acem Kavalı
içli bir ezgi kalmýþtý kulak dibimizde
ve kaþýk seslerinden süzülen çayda çýra
þimalden peygamberler ütopyasýna
yuvarlandýðýmýz
iki iklim arasýndan baþak veren
o harmanda
çorak topraklarýn töre mezarlarýnda aðlaþtýk
yýldýzlar iris kesilirdi gözlerimize
katýksýz yer sofralarýndan doyardýk
kahkahandan söz düþerken sazýmýn bam telinden
güneþi yorgan çekerdik üstümüze
korkardýk...
kekiklerden misk-i amberlere katardým kokunu
bana kapanýrdý o zaman kirpiklerin
sen nefretli ellerin kýzýydýn
beline baðlý kuþaða yazýlý idi
kaderinin seceresi
bindallý içinde yanardý güzelliklerin
oysa ben
sessizce askoroz’a katýlan bir dað deresi
çok zamanlý yollarda Asur aþýrý
yýrtýlarak düþerdi gözlerinden sanki
o bulanýk hengame de soyluca
ben kapkara bir denizin koynuna
sokulurken usulca
asi bir üvey evlat gibi
tepemizde sallanýp durdu ya
vurgun yemiþ çocukluðumuzun celladý
acýmadan vuracaktý ecel tellerine
tarumar kapanacaktý senin gözlerin
karýncalar bile yas tutacaktý
zamansýz kapanan kirpiklerine
Aras’ýn sýð sularýnda bile soðumadý buðday tenin
ben kuzeylerinde donuyordum sen’in..
yangýn gözlüm..
bir acem kavalýndan içiyor seni özlemim
Faruk Civelek
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.