Bir Hüzün Hikâyesi
Kanadý kýrýk bir güvercin kaldýrýmlarda.
Saba bir ezanýn aþinasý ruhunda,kýyametler….
Darasý alýnmamýþ günahlarýn esiri etler.
Elleri üþüyordu çarmýha gerilmiþ sabahlarda.
Dar zamanlarda öksüz kuþlarýn kaderine ortak.
Nasýrlý gözlerinde hüzün yuvasý.
Bir fanusa hapsedilmiþ yüreði.
Dünya tepe taklak….
Engerekler, en/gereksiz anlarda zehir salýyordu sulara.
Akvaryumlar kan gölü.
Ölü bir mevsim, kapkara gökyüzü yýldýzsýz.
Zaman öksüzü saatler iþliyordu duvarlarda.
Fiþliyordu birinci þube polisi her aný.
Sulu sepken bela yaðýyorken kaldýrýmlara,
Vakit nakit oluyordu bedeninde, kirli nazarlar pazarýnda.
Elleri üþüyordu.
Düþüyordu ruhunda kent.
Kent soylu anlar çirkin demlere demir atýyordu.
Tutuþuyordu içinde tropikal ormanlar,
Engerekler sabrýný ölçüyordu zamansýz.
Bir kýz ýssýz caddelerde gece yarýsý,
Bir yarýsý ateþ parçasý, bir yarýsý buz.
Dudaklarýnda acý bir tebessüm tortusu,
Et kokusu piþmanlýðý içinde.
Ha Çin’de yaþamýþtý böyle ha maçinde…
Saçlarý geceden kara, bahtý maskara.
Yara baðrýnda taht kuruyordu.
Bir azizenin bakýþlarýnda utanýyordu güneþ,
Açmadan soluyordu.
Sabahýn ilk ýþýklarý, sigarasýný yakýyordu tanýmadýðý biri.
Sergüzeþti ilk nefeste yeniden baþlýyordu….
Ankara,18.05.2010 Ý.K
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.